20. Hukuk Dairesi 2014/10274 E. , 2015/4147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro çalışmaları sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 106 ada 16 parsel sayılı, 1569,27 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytin bahçesi niteliğiyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir.
Davacı vekili dava konusu taşınmazda davalının zilyetliğinin oluşmadığını, taşınmazın çalılık ve fundalıktan açma olup, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ileri sürerek tespitin iptali ile taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddine, 106 ada 6 nolu parselin tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 06/03/1987 tarihinde ilân edilerek 06/09/1987 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1987 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakıldığı gibi, eski hava fotoğrafı ve memleket haritasında orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 13/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.