3. Hukuk Dairesi 2012/18054 E. , 2013/1768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava ve ıslah dilekçesinde toplam 127.324,09 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın kabulü, .... yönünden ise davanın reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av.... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ... vek.Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 07.02.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili davacı ile davalılardan ... arasında diğer davalı ...’ın 401 ada 23 parselde kayıtlı H blok 2 nolu dairenin satımı konusunda harici satış sözleşmesi yapıldığını, sözleşme sonucunda 127.324 TL satış bedelinin davalı ...’a ödendiğini, sonra diğer davalı malik .... tarafından bu yerin 3.kişiye satıldığını, davalıların sebepsiz olarak zenginleştiği ileri sürülerek, dava dilekçesinde 50.000 TL ıslah dilekçesinde 77.324,09 TL toplam 127.324,09 TL alacağın davalılardan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı ... cevabında; emlak komisyoncusu olduğunu, davalılardan ....’ın da müteahhit olduğunu, daha öncelerden davalı ..."ın başka taşınmazlarını da dava dışı kişilere sattığını, dava konusu taşınmazın da maliki olan diğer davalı ...’ın bu taşınmazı satmak istediğini bildiğinden, davacıya bu yeri gösterdiğini ve bunun üzerine bu yerin satımı konusunda davacı ile anlaştıklarını ve davacı ile dava konusu olan 22 Ekim 2007 tarihli alım-satım sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşme gereği davacı tarafından kendisine satış bedelinin ödendiğini, ancak diğer davalı ...’ın bu sözleşmeden ve işlemlerden haberdar olmadığını, diğer davalı mal sahibi ... ile olan şahsi ve ticari ilişkilerine güvenerek bu işlemleri yaptığını, sonradan da işlerinin bozulması nedeniyle de davacıdan tahsil ettiği parayı diğer davalı tapu maliki ....’a ödeme yapamadığını, dava konusu bedeli davacıya ödeyeceğini beyan etmiştir.
Davalı ... cevabında; dava konusu sözleşmeden haberdar olmadığını, kimseye de bu konuda muvafakat vermediğini, davacıyı tanımadığını, tapu maliki olarak da kendisine ödenen bir para bulunmadığını, dava konusu taşınmazı 02.03.2010 tarihinde ...."e sattığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalılardan .... yönünden; sözleşmenin davacı ile diğer davalı ... arasında yapıldığını, sözkonusu sözleşmeden davalı ...’ın bilgisi olduğuna ilişkin delil ibraz edilemediği gibi, davacı tarafından gönderilen paraların davalı ...’ın uhtesine geçtiğine ilişkin delil de ibraz edilmediğinden davanın subuta ermediği gerekçesiyle reddine, diğer davalı ... yönünden ise, alım satıma konu paraların davalıya ödendiğini, davalının davayı kabul ettiğini, geçersiz olan sözleşme gereği davalı aldığı parayı iade etmesi gerektiği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacı taraf yargılama aşamasında davalılar arasında imzalanan 01.02.2009 tarihli sözleşmenin 1 ve 3/a ve diğer ilgili maddesinde dava konusu H blok 2 numaralı daire parasının davalı ... tarafından diğer davalı ...’a ödendiğinin sabit olduğunu, davalıların birlikte hareket ettiklerini ve birlikte bu taşınmazın davacıya sattıklarını ileri sürmüştür. Mahkemece davacı tarafından ibraz edilen davalılar arasında imzalanan 01.12.2009 tarihli sözleşme başlıklı belge ile ilgili olarak davalıların isticvabı yapılarak bu belgeler ile ilgili deliller toplanarak dava konusu bedellerle ilgili olarak davalı ... tarafından diğer davalı ...’a ödeme yapılıp yapılmadığı, davalıların birlikte hareket edip birlikte sebepsiz zenginleşmelerinin bulunup bulunmadığı tesbit edilip tartışılmadan davalılardan .... yönünden yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.