23. Hukuk Dairesi 2019/3551 E. , 2020/1613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tescil talebinin davalılar ... (...) ... (...) ve ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... (...), ... (...), ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 1990 yılında davalıların murisinden 13740 ada 4 parselde bulunan taşınmazın hissesine isabet eden kooperatif üyeliğini noterde yapılan devir sözleşmesi ile devraldığını, devrin kooperatife bildirilmesine rağmen üye kaydının yapılmadığını, üyelik kaydının yapılması için kooperatife ihtarname gönderdiklerini, davalı kooperatifin açılan davalarda hissenin müvekkiline ait olduğu yönünde savunmada bulunduğunu, bu durumun da hisse devrinden ve üyelik kaydının yapılması talebinden haberdar olduğunu gösterdiğini belirterek müvekkilinin kooperatif üyeliğinin tespiti ile üyeliğe isabet eden 3/10 hissenin davacı adına tesciline, mümkün olmadığı taktirde davacı zararının tazminine şimdilik 10.000,00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ..., devirden haberdar olmadığını, talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, mirasçılar olarak kendilerinin hak sahibi olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalılar ...ve dahili davalı ... vekili, müvekkillerinin devir belgesinden haberi olmadığını, talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, üyeliğin isabet ettiği taşınmaz hissesinin tapuda kooperatif adına tescil edilerek bekletilmekte olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili, davacı ile murisin daha sonra da mirasçılarının kooperatif hissesi ile ilgili olarak kooperatife zamanında bir başvurularının olmadığını, kooperatifin davaya konu hisse üzerinde bir talebinin bulunmadığını, kooperatifin hisse üzerinde bir tasarrufunun bulunmadığını, davacının tazminata ilişkin talebinin bir tür sebepsiz zenginleşme iddiası olduğunu, bu iddianın kooperatife yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16.01.2017 tarihli 2016/1631 Esas, 2017/4 Karar sayılı ilamı ile; davacının 3/10 hisse devraldığını belirterek, bunun kooperatifte olan kaydının iptali ile adına tescilini istediği, tapu kayıtlarında kooperatif adına 1/10 hissenin kayıtlı bulunduğu, 3/10 hissenin akibetinin araştırılmadığı, davacının bu konudaki talebi açıklattırılıp, eğer talep davalı kooperatif üzerinde kalan 1/10 hisseye ilişkin ise davaya şimdiki gibi devam edilmesi eğer kalan 2/10 hisse için de talebi varsa bu hisselerin kimin üzerine kayıtlı olduğunun belirlenerek bu kişilerin de davaya katılıp davaya devam edilmesi gerektiği, yine davacının uzun süre kooperatife uğramaması ve murisdeki hisse konusunda sessiz kalması sebep gösterilerek dava reddedilmiş ise de kooperatifte aidat toplanmadığı, genel kurul toplantılarında bu konuda herhangi bir karar alınmadığı hususları da gözden kaçırıldığı, davacı, davalı kooperatifin edimini yerine getirmesini beklediğinden herhangi bir zamanaşımı süresi işlemeyeceği, davacı ile muris arasındaki devir sözleşmesi ve bu devir sözleşmesinin kooperatif tarafından da bilindiği hususları nazara alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının devri kooperatife bildirdiği kooperatif beyanlarından anlaşıldığı, davacı vekilinin taleplerinin 1/10 hisseye ilişkin olduğunu beyanı dikkate alınarak davacının 2/10 hisseli tapu kaydının iptali ile adına tescil talebinden vazgeçmiş sayılmasına, kooperatife karşı tescil talebi davasının kabulüne 1/10 hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuda tesciline, tescil talebinin davalılar ...yönünden pasif husumet yokluğundan reddine ve tapu iptal davasının kabul edilmesi nedeni ile terditli olarak tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı ... (...), ...(...), ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalılardan ... (...), ...(...), ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... (...), ...(...), ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.