20. Hukuk Dairesi 2014/10237 E. , 2015/4244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., asli müdahil ... ve davalılar ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında; ... köyü, 163 ada 21 ve 22, 180 ada 1, 2 ve 3, 170 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinin 2006/198 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan bahisle kadastro mahkemesine devredilmiştir
Davacı vekili 25.05.2006 havale tarihli dilekçesi ile, asliye hukuk mahkemesinde açtığı davada; 17.12.1991 tarihli taksim mukavelesi uyarınca müvekkilinin babası adına kayıtlı iken vefatı üzerine yasal mirasçıları vefat eden ..., oğulları ..., ..., ..., ..."e müşterek mülkiyet halinde intikal eden ... ilçesi ... köyü hudutları içerisinde kain, sınırları bildirilen iki parça taşınmazın 17.12.1991 tarihli muvakatname ile, müvekkili ..."e tefrik ve terk edildiğini, sözleşmenin taraflarca tanıklar huzurunda imzalandığını, ancak bugüne kadar muvafakatname verenlerden davalılar ..., ... ve ..."in kendilerine düşen ... mahallesindeki evleri almış oldukları halde müvekkiline düşen zeytinlik hakkını vermediklerini, harici sözleşmenin tasdiki ile anılan taşınmazın müvekkiline aidiyetinin sağlanarak, müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahil olarak davaya katılan ..., 163 ada 22 ve 180 ada 2 parsel sayılı taşınmazları ..."den satın aldığını, ... ise, 163 ada 21 parsel ile 180 ada 1 parseli davalı ..."den satın aldığını ileri sürerek, taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir.
Asliye hukuk mahkemesince; dava konusu taşınmazlar için kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir. Kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sonucu; davacı ..."in açmış olduğu davanın kısmen kabülü, katılan davacılar ... ve ..."in açmış oldukları davanın kabülü ile,
163 ada 21 ve 22, 180 ada 1, 2 ve 3 nolu parsellerin ayrı ayrı tamamı 4 hisse kabul edilerek, 1 hissesinin ... oğlu ..., 1 hissesinin ... oğlu ..., 2 hissesinin Kadir oğlu ... adına tapuya tesciline, 170 ada 1 nolu parselin davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., asli müdahil ... ve davalılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, taşınmaların bulunduğu alanda kadastro çalışmaları yapılması ve dava konusu taşınmazlar için kadastro tutanağı düzenlenmiş olmakla kadastro tespitine itiraz davasına dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 28/11/1968 tarihinde ilân edilen orman tahdidi, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1977 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 01/10/2007 ve 31/10/2007 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Davacının davalılar aleyhine açtığı dava nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, bu tür davalarda ve çekişmeli taşınmazların sınırında orman parseli bulunduğuna göre, ... davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra usulünce orman araştırması yapılmalı, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..., davalı ... ve arkadaşları ile asli müdahil ..."in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.