Esas No: 2020/9424
Karar No: 2022/7902
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/9424 Esas 2022/7902 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuyla ilgili olarak 24 Eylül 2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediğinden ve kovuşturma şartlarının oluşmadığından bahisle sanığın hüküm giyme kararının bozulmasına karar vermiştir. Ayrıca, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanunda belirtilen ceza miktarının, sonrasında yapılan kanun değişikliği sebebiyle sanık aleyhine olduğu ve bu sebeple fazla ceza verildiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesinin 7188 sayılı Kanun'un bazı hükümlerini iptal ettiği ve ceza miktarının indirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5560 sayılı Kanun'un değiştirdiği TCK'nın 191/1. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, TCK'nın 7/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi, ve Anayasa Mahkemesinin 7188 sayılı Kanun'a ilişkin iptal kararı.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ADANA 26. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Dosya incelendi
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının içeriğinde, sanığın bu karara itiraz hakkı bulunduğuna ilişkin, itiraz süresi ve merciinin de gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığı için 24/09/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği ve kovuşturma şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden tebliğ edilmesi gerektiğinden, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
2) Kabule göre de; Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/1. maddesi uyarınca 'kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma' suçuna ilişkin ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olduğu, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarının "iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası" olarak düzenlendiği, TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca lehe olan kanunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191/1. maddesi olduğu gözetilmeden, ceza miktarı itibari ile sanık aleyhine olan 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191/1. maddesi uygulanmak suretiyle temel cezanın "iki yıl hapis cezası" olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK’nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olan 5271 sayılı CMK'nın "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün
uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 esas ve 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.