23. Hukuk Dairesi 2011/3210 E. , 2012/1585 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin başkanlığını yaptığı dönemde müvekkili kooperatifin inşaatlarını yapan dava dışı ... firmasına yapılmayan işler için fazladan ödeme yapmak ve kooperatif amaç ve faaliyetleri dışında şahsi harcamalarda bulunmak suretiyle müvekkili kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek, toplam 96.542,90 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının kooperatif yetkilisi olarak ... İnşaat Ltd Şti"ye fazla ödeme yapmak ve şirket yetkilisi olarak bir takım belgelendirilmemiş ve usulsüz harcamalarda bulunmak suretiyle davacı ... toplam 65.761,00 TL zarara uğrattığı gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 25.01.2011 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK.nun 433 ncü maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 09.02.2011 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında,bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, davacı kooperatifin yönetim kurulu eski başkanı davalı tarafından kooperatifin zarara uğratıldığı iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri aleyhine açılan sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası"nın 98 nci maddesinin yollamasıyla TTK.nun 341 nci maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması prosedürüne bağlıdır. Ancak, anılan usuli eksiklikler dava şartı olmayıp, sonradan da tamamlanabileceğinden anılan yönteme uyulmaması davanın hemen reddini gerektirmez. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re"sen durulması zorunludur.
Somut olayda davalı aleyhine sorumluluk davası açılması yönünde genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı gibi dava, denetçiler tarafından da açılmamıştır. O halde, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK"nun 52,53 ve 54. (HUMK"nun 39. Ve 40.) maddeleri uyarınca davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya .../...
muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile denetçi sıfatıyla verdikleri vekaletnamenin ibrazı için önel verilmesi, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekir.
Bu durumda, anlatılan ilkeler çerçevesinde usuli eksiklerin giderilmesinden sonra mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, anılan usuli eksiklikler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde taraflara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.