MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Pendik 1. As. Huk. Mah.)

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... 15.01.2008 tarihli dava dilekçesi ile, ... mahallesi 2 pafta 14 parsel sayılı taşınmazın, 59 nolu Kadastro Komisyonu tarafından orman sayılmayan yer olarak sınırlandırılmasıyla ilgili alınan karar gereği 4 nolu orman kadastro tutanağının, ikinci kadastro niteliği taşıdığından bütün sonuçlarıyla birlikte yok hükmünde olduğunun tespiti ile, kesinleşen orman sınırları içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle adına tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ikinci kadastronun iptali, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescili ile elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 03.06.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1984 yılında 2896 sayılı Kanun gereğince yapılan 2/B uygulaması, 07.03.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen, dışarıda kalmış ormanların kadastrosu, 3302 sayılı Kanun gereğince yapılan 2/B uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına göre, yörede ilk orman kadastrosu 1982 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılmış, bu çalışmada dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırı içine alınmıştır. 6831 sayılı Kanunun, 1744 sayılı Kanun ile değişik 11. maddesine göre, "Orman kadastro ekiplerince düzenlenen tutanakların ve orman kadastro komisyonunca verilen kararların askı suretiyle ilânı ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Ancak; ekiplerin sınırlama çalışmaları sırasında, sahibi, kanunî mümessili veya vekili hazır bulunmayan taşınmaz mallar sınırlama tutanağında orman sınırları içinde gösterilmiş ve Komisyon Başkanlığına da 30 günlük süre içinde itiraz edilmemiş ise, bu gibi taşınmaz malların bilirkişi beyanına göre tutanağa adı yazılan ilgililerine mahkemeye müracaatla itiraz davası açabilecekleri, Komisyon Başkanlığınca Tebligat Kanununda belirtilen esaslar dahilinde tebliğ olunur.
Tutanak veya kararlarda adı geçmeyen ilgililer ile, ekiplerce düzenlenen tutanaklara Komisyon Başkanlığı nezdinde itirazda bulunmayanlar ilk askı tarihinden, itirazda bulunanlar ikinci askı tarihinden, Tebligat Kanununa göre kendilerine tebligat yapılanlar tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde görevli ve yetkili adliye mahkemelerine müracaatla itiraz edebilirler. Bu itirazlar her türlü harç ve resimden muaftır. Bu müddet içinde itiraz vuku bulmaz ise komisyon kararı katileşir." hükmünü içermektedir. Kanun metninden de anlaşılacağı üzere, sahipli arazilerin ilgililerine, taşınmazlarının orman sınırı içine alındığı ve mahkemeye müracaatla itiraz davası açabilecekleri,
Komisyon Başkanlığınca Tebligat Kanununda belirtilen esaslar dahilinde tebliğ olunması gerektiği, temyize konu taşınmazın maliklerine böyle bir tebligat yapılmadığından, ilk tahdidin bu parsel yönünden geçersiz olduğu, daha sonra 1989 yılında yapılan dışarıda kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulamasında ise; taşınmazın tahdit dışında bırakıldığı, ilk yapılan tahdit geçersiz olduğu için, ikinci tahdidin, ikinci kadastro sayılmayacağı, bu nedenle tahdit dışında kaldığı anlaşılan taşınmaz hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı ... temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.