Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/357
Karar No: 2013/1962
Karar Tarihi: 11.02.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/357 Esas 2013/1962 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/357 E.  ,  2013/1962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 539,43 TL"lik bölümünün kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını talep etmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 428. maddesinde öngörülen duruşma sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 17.220 TL. ye çıkarılmıştır. Asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, duruşma sınırının altındadır.
    Bu nedenle davalı vekilinin duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin 1980’ li yıllarda mülkiyeti çekişmeli bulunan 226 parsel sayılı taşınmaz üzerine gecekondu inşa ettiğini, bir süre sonra ... Belediyesince bölgedeki her bir gecekondu sahibine m² si 8.000 TL den 400 m² arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından ... Belediyesine ait banka hesabına 15.11.1993 tarihinde 3.200.000 TL (yeni 3,2 TL) para yatırıldığını, ancak Büyükşehir statüsüne kavuşan davalı belediyenin çevre mahallelerdeki gecekonduların bulunduğu taşınmazları kamulaştırarak ödenen bedeller nedeniyle hak sahiplerine dağıtmasına rağmen, müvekkiline ait gecekondunun bulunduğu bölgede böyle bir faaliyet içerisine girmediği gibi almış olduğu paraları sonradan bu yerde sorumluluk sahibi olan .... Belediyesine de devretmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, 400 m² lik gecekondu arsasının dava tarihindeki rayiç değer karşılığı olan 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; dava konusu yerin Büyükşehir Belediyesinin kurulması ile birlikte .... Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, 775 ve 2981 sayılı Yasalar kapsamında uygulama yapmakla görevli ve yetkili belediyenin .... Belediyesi olduğunu, ayrıca müvekkili belediyenin arsa tahsisi yapmadığı gibi bu yönde alınmış bir kararı bulunmamasına rağmen bazı gecekondu sahiplerinin belediyenin bilgisi dışında banka hesabına para yatırdığını savunarak, davanın öncelikle husumet nedeniyle, olmadığı takdirde ise esastan reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından para yatırılan hesabın davalı belediyeye ait olmadığı, ancak bu hesaptan davalı belediyeye para aktarıldığı, kaldı ki davalı belediyenin aşamalarda para yatırıldığını kabul etmiş olduğu, buna göre taraflar arasında geçerli bulunmayan bir taşınmaz satım sözleşmesinin kurulduğu gerekçe gösterilerek; denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 539,43 TL nin 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı belediyeden tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Uygulamada kısaca, İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı Yasanın 1.maddesi hükmüne göre kanunun amacı; imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemektir.
    Görülüyor ki; kanun imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki yapı maliklerini hedeflemiştir. Başka bir anlatımla, kanunda yazılanlar dışındaki kişilerin İmar Affı Kanununa dayanarak istemde bulunma olanakları yoktur. Ne var ki, 3290 sayılı Kanun ile bazı maddeleri değiştirilen ve bazı maddeler eklenen 2981 sayılı Kanunun Uygulamasına Dair Yönetmeliğin 25.maddesi, kanun kapsamında kalan kişilere yapılan tahsisin bunlar tarafından üçüncü kişilere temlikine imkan tanımıştır. Ancak, bu gibi durumlarda da tahsis sahiplerinden devralan kişilerin 2981 sayılı Kanundan yararlanıp yararlanamayacağı hususunun araştırılması gerekir. 2981 sayılı Kanunun 13/a hükmüne göre, arsa tahsis edilecek kimselerin kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırları içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü işyeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmaması zorunludur.
    775 sayılı Kanuna 3414 sayılı Yasa ile eklenen hükme göre 20 yıllık sürenin geçmesi ve borçlanma bedellerinin tamamının ödenmesi halinde taşınmaz kaydı üzerindeki takyitlerin kalkması gerekirse de, bu hükmün uygulanabilmesi için arsa tahsisi yapılan kişinin Yasanın 27. maddesinde sayılan işlemleri yerine getirmesi gerekir.
    775 sayılı kanun veya 2981 sayılı Kanun dışında başka bir tahsis şekli olup olmadığı da araştırılarak bu tahsisin niteliği belirlenip, uyuşmazlığın ana sebepleri tesbit edilerek bağlama kuralı tayin edilmelidir.
    Dava konusu gecekondu arsalarının zilyetlerine tahsis edilmesi için yapılan duyuru sonucu davalı belediyenin belirlediği banka hesabına yatırılan paranın tahsisin yapılmaması nedenine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.
    İbraz olunan ve toplanan delillere göre; davacının, dava dışı .... .Yapı Kooperatifinin, (4389 sayılı Bankalar Kanununun 4743 sayılı Kanun ile değişik 15/A-c maddesinde "fon tarafından, hisseleri kısmen veya tamamen kendisine intikal eden bir bankanın borçlarının, taahhütlerinin yüklenilmesi veya alacaklarının devir alınması halinde bu borç, taahhüt ve alacakla ilgili olarak açılmış veya açılacak dava ve icra takiplerinde kanunlarda yazılı zamanaşımı ve hak düşürücü süreler dahil her türlü süre alacağın devir alındığı veya borcun, taahhüdün yüklenildiği tarihten itibaren fon bakımından dokuz ay süre ile durur" şeklindeki düzenlemeye göre ...."ın ... Bankasına devir olunmasının sonunda... Şubesindeki hesabına 15.11.1993 tarihinde 3.200.000 TL yatırdığı, bu hesapta toplanan 104.000.000 TL nin ise 14.04.1994 tarihinde EFT ile .... Bankası Şarampol Şubesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece toplanılmış olan bu delillerden; davacı tarafından yatırılan paranın, davalı belediyenin hesabına aktarıldığı sonucuna varmak mümkün değildir. EFT ile .... Bankası Şarampol Şubesine gönderilen bu paranın davalı ... ve kuruluşlarına intikal edip etmediği araştırılmalıdır.
    Şu durumda, uyuşmazlığın çözümü için, dava konusu paranın yatırıldığı “.... Altı Mahallesi Arsa Konut Yapı Kooperatifine ait 232/16341004 nolu hesap” ile davalı ... arasında hukuki, fiili ve organik bağ bulunup bulunmadığı hususları ile paranın aktarıldığı .... Bankası Şarampol Şubesindeki hesabın kime ait olduğu veya kimler tarafından kullanıldığının belediyeye intikal edip etmediğinin mahkemece belirlenmesi gerekmektedir.
    Ne var ki, mahkemece; bu yön gözardı edilerek, aynı mahiyette olup başka mahkemelerde açılmış davalarda elde edilen ve bu davada çözümlenmesi gereken konulara cevap vermeyen belgeler esas alınmak suretiyle davalı belediyenin sorumluluğu cihetine gidilmiş, yaklaşık delil düşünülmüştür.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklandığı üzere araştırma yapılarak tüm delillerin usulünce toplanılması ve ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve bozma nedenine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 11.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi