MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ve ...i vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı ... asıl davada 11/06/2001 havale tarihli dilekçesi ile; tapulama tesbitinden önce ... ili, ... köyünde kain 1049 parsel 8400 m2"lik fındık bahçesinin annesi ... adına kayıtlı olup, ayni arazinin devamı olan yaklaşık 26.980 m2"lik tapusuz araziyi 50-100 seneden beri kesintisiz zilyet ve tasarruf ettiğini, hiçbir suretle zilyetliklerinin kesilmediğini, kesintisiz ve takıntısız imar ve ihya ederek fındık bahçesi olarak tasarruf ve zilyet ettiğini, taşınmazın bulunduğu ... köyünde tapulama bölgesi olarak 1970-1971 yıllarında tapulanması yapıldığını, dava konusu 1049 parsel sayılı taşınmazın devamı olan yaklaşık 26.980 m2"lik fındık bahçesinin tapulama harici olarak orman alanına girdiğinden bahisle ölçüm dışı bırakıldığını, tapulama dışı bırakılan taşınmazın orman sahasına girip girmediği hususunda aynı bölgede 1976-1977 yıllarında 6831 sayılı Orman Kanunun ilgili maddesine göre orman kadastro çalışmalarının başlatıldığını, orman kadastosunun yapmış olduğu tesbit ve tutanakların 09/05/1977 tarihinde askıya çıkarılarak kesinleştiğini, annesi ... ve evlatlarının tapulamadan önce olduğu gibi hem tapulamadan sonra da ve ayrıca orman kadastrosunun tesbitinden sonrada ölçüm dışı kalan taşınmazı imar, ihya ederek tasarruf ve zilyetliğini devam ettirdiğini, annesinin dava konusu olan arazi üzerinde tasarruf ve zilyetlik süresinin 20 yılı geçtiğini, bu hususta 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesinin öngördüğü 20 yıllık zilyet olma şartının gerçektleştiğini belirterek, davanın kabulü ile murisi annesi adına kayıtlı 4 pafta 1049 parsel tapulu araziye bitişik olan 26.980 m2"lik taşınmazın veraset ilâmındaki adı geçen varisler adına, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/114 Esas sayılı davada davacılar ... ve müşterekleri vekili 28.04.2005 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi ..."e ait pafta 4, parsel 1049 sayılı taşınmazın tesbiti yapıldığını, bu taşınmazın bitişiğinde 26.980 m2"lik taşınmazın ise orman alanı içine girdiği tesbit edilerek tapulama krokisinin dışına çıkarıldığını, orman kadastrosu tarafından yapılan tesbit ve krokilerin 09.07.1977 tarihinde ... köyünde askıya çıkarıldığını, askı süresi içinde itiraz olmadığı için orman tespit ve krokilerinin kesinleştiğini, bu kesinleşen orman krokisinin de tapulamanın ormana bıraktığı yerin orman olmadığının tespit edilerek orman krokisi dışında bırakıldığını, tescili istenen taşınmaz tapulama krokisi ile orman krokisinin dışında bırakılan taşınmaz olduğunu, müvekkillerinin murisi ..."in, orman kadostrosunun tespit ve krokisinin kesinleştiği tarihten itibaren ölünceye kadar taşınmaz çalılık ve kıraç bir nitelikte iken imar ve ihya ederek fındık bahçesi haline getirdiklerini, muris ... öldükten sonra da müvekkilleri davacıların taşınmazı imar ederek 20 yıldan fazla takıntısız ve kesintisiz zilyetliklerini devam ettirdiklerini, dava konusu taşınmazın tapulama komisyonu tarafından yapılan tespit krokilerinin kesinleştiğini, orman kadastrosu tarafından yapılan tespit ve tahdit krokilerinin kesinleştiğini, kesinleştiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla zaman geçtiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Diğer mirasçılar da davaya muvakat ederek taşınmazın tüm mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.
Asıl davada karşılık dava açan ve davaya cevap veren ise, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince adına tescilini istemiştir.
Mahkemece asıl davada, davacıların davası işlemden kaldırma sonrası tefrik edilip, 2006/420 Esasa kayıt görüp 05/02/2007 tarih 2007/12 Karar ile açılmamış sayılmasına karar verilmekle; bu yönde yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Asıl davada karşı davacı talep ve davasının reddine,
Birleşen 2005/114 Esas sayılı davada davacılar talep ve davasının kısmen kabulü ile; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain, Fen Bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 07/12/2011 tarihli rapor ekindeki krokide (tapulama dışı kalan dava konusu taşınmaz) olarak kahverengi renge boyalı olarak gösterilen 13.587,26 m²"lik taşınmaz kısmının tamamı 21 hisse kabul edilerek 6/21 hissenin davacı ... kızı ..., 3/21 hissenin davacı ... kızı ..., 1/21 hissenin davacı ... oğlu ..., 1/21 hissesinin ... oğlu ..., 1/21 hissesinin ... oğlu ..., 3/21 hissesinin ... oğlu ..., 3/21 hissenin ... kızı ..., 3/21 hissenin .... kızı ... adına tapuya tesciline, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 09.05.1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1970 yılında yapılmış ve sonuçları 20.01.1971 - 19.02.1971 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosuna eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ...ine yükletilmesine, ... harç alınmasına yer olmadığına 25/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.