4. Hukuk Dairesi 2010/14325 E. , 2012/2253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 15/05/1995 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/12/2007 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili, davalılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalı ...’in davacıya yönelik temyiz itirazları ile davacı ... ve davalı TEİAŞ’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı TEİAŞ’in diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, elektrik çarpması nedeni ile yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı, davalılardan TEİAŞ ve ... tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalı ... Belediyesinde 657 sayılı yasaya tabi devlet memuru olarak çalışırken diğer davalının inşaatı için iskan ruhsatı istemesi üzerine kontrol için görevlendirildiği, inşaatın balkonuna çıktığında, diğer davalı TEİAŞ’a ait yüksek gerilim hattına kapılarak ağır biçimde yaralandığını, davalıların birlikte kusurlu eylemleri nedeni ile meydana gelen zararından müteselsilen sorumlu tutulmalarını istemiştir.
Yerel mahkemece, TEİAŞ yönünden istem kusuru olmadığı gerekçesi ile reddedilmiş, diğer davalılar yönünden ise ıslah edilen bölümün zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile dava dilekçesi ile istenen tutarın ödetilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının yaralanmasına neden olan enerji nakil hattının TEDAŞ Genel Müdürlüğüne bağlı ortaklığı olan KEDAŞ’a (... Elektrik Dağıtım AŞ Genel Müdürlüğü) ait olduğu anlaşılmaktadır. KEDAŞ’ın ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu açıktır. Davacının husumeti ayrı bir tüzel kişiliği bulunan KEDAŞ"a yöneltmesi gerekirken, iletimi sağlayan TEİAŞ"a yönelterek dava açması, hasımda değil hasmın belirlenmesinde (temsilcisinde) yanılmadır.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacılara gerekli önel verilip dava dilekçesinde gerekli düzeltme yapıldıktan sonra dava dilekçesi ile duruşma gününün olay yerindeki enerji nakil hattının bağlı olduğu KEDAŞ"a tebliği ile anılan davalıya
savunma hakkı tanınarak onun huzuru ile yargılama yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3- Davacı ...’un diğer temyiz itirazlarına gelince:
a- Davalı ... bir kamu tüzel kişisidir. Anılan tüzel kişiliğe bağlı olarak ve kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet gösteren Belediye organlarının eylem ve işlemleri de kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de davalı ...’nin üzerinden yüksek gerilim hattı geçmesine karşın diğer davalıya inşaat ruhsatı vermiş bulunmasından dolayı zarara uğranılmasıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekir. Yerel mahkemece, bu davalı yönünden uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
b-Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıların müşterek kusurları ile uğradığı maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuş, yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda zararın dava dilekçesinde istenenden daha fazla olduğunun belirlenmesi üzerine davacı 08.05.2007 günlü ıslah dilekçeleri ile dava dilekçesindeki talep sonucunu 30.000TL ye yükseltmiştir. Davacının ıslah dilekçesiyle ileri sürdüğü istem, yeni bir dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesindeki istek sonucunun artırılması biçimindedir. Bu nedenle sadece dava dilekçesine karşı ileri sürülebilecek olan zamanaşımı defi ıslaha karşı ileri sürülemez. Islah, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup anılan kanunun 177/1 maddesinde ıslahın, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği açıkça düzenlenmiştir. Şu durumda, ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunulamayacağı gözetilerek ıslah ile artırılan bölümün hüküm altına alınması gerekirken, zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı TEİAŞ yararına, ( 3/a-b ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı ... yararına BOZULMASINA, davalı ...’in davacıya yönelik temyiz itirazları ile davacı ... ve davalı TEİAŞ’in diğer temyiz itirazlarının ( 1 ) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine, bozma nedenine göre davalı ...’in diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ve temyiz eden davacı ile davalılardan TEİAŞ"den peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 16/02/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Islah dilekçesiyle arttırılan talep yönünden Borçlar Kanunu"nun 60. maddesinde öngörülen 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri geçtiğinden dairemizin bozma kararının 3/b bendine katılmıyorum. 16/02/2012