20. Hukuk Dairesi 2014/9611 E. , 2015/4630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1995 yılında yapılıp 17.07.1995 ilâ 17.08.1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen kadastro sırasında, ... köyü (Beldesi) 1721 parsel sayılı 35704,71 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybettiği, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilip tutanağın beyanlar hanesine "2/B madde ve dava dışı ... oğlu ...lehine kullanım" şerhi verilerek adına zeytinlik niteliğiyle tespit edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2010 yılında yapılıp, 2011 yılında ilân edilen 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan aplikasyon, düzeltme ve güncelleme çalışmaları sırasında, dava konusu 1721 parsel sayılı taşınmaz, tescil bildirimi ile 801,71 m² yüzölçümündeki bölümü yola terk edilmiş, geriye kalan bölümleri ise, 2112, 2113, 2114, 2115, 2116 ve 2117 parsel sayıları ile 6 parçaya ifraz edilmiş ve 2112 parsel hakkında ise, tutanak düzenlenmeden 5817,03 m² yüzölçümüyle ve beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde şerhi ile birlikte davacı ... lehine zilyetlik (kullanıcı) şerhi verilerek adına zeytinlik niteliğiyle kadastro gören yerlerde düzeltme ve değişiklik işlemleri için tescil bildirimi beyannamesi ile tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili, 09.09.2011 havale tarihli dilekçesiyle; 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kadastro sırasında orman sınır noktalarının hatalı uygulandığı için müvekkilinin kullanımında olan 2112 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 4000,00 m² yüzölçümündeki bölümünün orman sınırları içinde bırakıldığı ve bu hatalı uygulama ile müvekkilinin kullanımında olan 2112 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaltıldığı iddialarıyla, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan düzeltme ve aplikasyon işleminin iptali ile 2112 parselin orman sınırları içinde bırakılan bölümü üzerinde de müvekkili lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine ve ... beldesi 2112 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 26.03.2012 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A), (A1), (B) ve (C1) ile gösterilen sırasıyla 1843,44 m², 345,98 m², 880,39 m² ve 557,38 m² yüzölçümündeki bölümlerin beyanlar hanesine kullanım şerhi verilmeksizin orman vasfıyla adına, aynı krokide (C) ile gösterilen 2189,84 m² yüzölçümündeki bölümünün beyanlar hanesine “Taşınmaz ... kızı, 1949 doğumlu ...’nın zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek zeytinlik niteliğiyle adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hükmün davacı gerçek kişi ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.09.2013 gün ve 2013/5606 E. - 2013/8247 K. sayılı bozma kararında özetle; “...kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik olduğu, diğer taraftan ve ...nin karşı davası olmadığı halde davacı kişinin aleyhine karar verildiği, davacı gerçek kişinin davada ileri sürdüğü vakıanın, 2112 parsel sayılı taşınmazın tamamı, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğu halde, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışmaları sırasında sözü edilen parselin kısmen 6831 sayılı Kanunun 2/B madde kapsamı dışında ve kesinleşen orman tahdidi içinde orman olarak bırakıldığı hususuna ilişkin olduğu, mahkemece davada dayanılan (ileri sürülen) vakıa veya hususla ilgili olarak herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı başka anlatımla, kesinleşen orman ve 2/B madde uygulama çalışmaları ile 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddeye göre yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışması arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı, uyumsuzluk varsa bu uyumsuzluğun nedenleri ile aplikasyon ve düzeltmenin kanun ve yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmadığı bir yana, gerçek kişinin açtığı dava reddedilmesine ve veya ... tarafından taşınmazın niteliğine veya kullanıcı şerhine yönelik açılmış bir dava da bulunmamasına rağmen, davacı kişinin açtığı davayla HMK"nın 24 ve 26. maddelerine ve hiç kimsenin kendi aleyhine hukuksal sonuç doğuracak biçimde dava açamayacağı yönündeki temel kurala da aykırı bir şekilde, re"sen alınan kararla, 2112 sayılı taşınmaz ifraz edilerek ve mevcut tapu da iptal edilmeden tapulu taşınmaz hakkında tescil kararları verilip mükerrer sicile yol açacak şekilde hüküm kurulduğu, ayrıca tapu maliki ... davaya dahil edilmesi gerektiği"ne değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra aplikasyon ve düzeltme işleminin usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme çalışmalarına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.