Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5468
Karar No: 2021/187
Karar Tarihi: 21.01.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5468 Esas 2021/187 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Kadastro sonucu belirtilen taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü ... adına tespit edildikten sonra, itiraz üzerine komisyon kararıyla 123 ada 9 parsel aynen; 131 ada 9, 12, 141 ada 4, 7 ve 11 parseller ise 1/7’şer payla ... mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve taksim edilmediği iddiasıyla, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların müşterek muris Asımoğlu ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmazlar yönünden davacı ve müdahillerin davasının reddine, taşınmazların komisyon tutanağı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay, kadastro sonucuna göre belirlenen taşınmazların taksiminde hukuka uygunluk bulunmaması ve tarafların dava konusu çekişmeli taşınmazlar hakkında müşterek mülkiyet hakkı iddia etmeleri nedeniyle, mahkemenin inceleme yapması gerektiğini belirtti. Kararda, davacı ve müdahillerin iddialarının araştırılması, davalıların senetlerin aslını sunmaları istenmesi, müşterek muris ... tarafından davalıların murisi ...’e satılıp satılmadığı, satıldıysa aynı zamanda zilyetliğin devredilip devredilmediği, taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığına dair bilirkişi raporu hazırlanması gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu Madde 963, 965, 973, 980.
16. Hukuk Dairesi         2019/5468 E.  ,  2021/187 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, Şebinkarahisar İlçesi çalışma alanında bulunan temyize konu 123 ada 9, 131 ada 9, 12, 137 ada 6, 141 ada 4, 7 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 6.442.56, 2.022.17, 11.147.12, 5.331.22, 10.359.53, 17.983,74 ve 9.223,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü ... adına tespit edildikten sonra, itiraz üzerine komisyon kararıyla 123 ada 9 parsel aynen; 131 ada 9, 12, 141 ada 4, 7 ve 11 parseller ise 1/7’şer payla ... mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve taksim edilmediği iddiasıyla, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların müşterek muris Asımoğlu ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahiller ..., ... ve ..., aynı nedene dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 123 ada 9, 131 ada 9, 12, 137 ada 6, 141 ada 4, 7, 11 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacı ve müdahillerin davasının reddine, taşınmazların komisyon tutanağı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve müdahiller tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’ten intikal ettiği ve taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmış; müdahiller ..., ... ve ... de aynı nedene dayanarak davaya katılmışlardır. Davalılardan ... ve ..., çekişmeli taşınmazların 25.05.1987 ve 17.07.1989 tarihli senetlerle müşterek muris ... tarafından kendi murisleri ...’e satılıp devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dinlenen bilirkişi ve tanık ifadeleri ile dava konusu taşınmazların muris ..."e ait olduğunun tartışmasız olduğu, davalıların ibraz etmiş olduğu satış senetlerinin çekişmeli taşınmazlara uyduğu ve ... tarafından kullanıldığı, bilirkişi ve tanık beyanlarına göre muris ..."in taşınmazlarının ... çocukları arasında açık bir şekilde paylaşılmadığı, ancak ..."in çocuklarının herkese yer düşecek şekilde kullandıkları, müşterek muris ... çocukları arasında fiili taksimin benimsendiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Gerek taraf beyanları, gerekse mahkemece dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre çekişmeli taşınmazların müşterek muris ..."den intikal ettiği ve tüm mirasçıların katılımı ile usulünce taksim edilmediği sabittir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davalı tanıklarının, müşterek muris ... mirasçıları arasında açıkça taksim yapılmadığı ancak mirasçıların her birinin bir kısım yerleri fiilen kullandıkları şeklindeki beyanları nedeniyle mahkemece mirasçılar arasında fiili taksimin benimsendiği kabul edilmiş ise de, murisin 1998 yılında öldüğü, kadastro tespitinin ise 2007 yılında yapıldığı dikkate alındığında aradaki 9 yıllık kullanımın taksime karine teşkil ettiğini kabul etmek mümkün değildir. Davalıların dayandığı satış senetlerine gelince, müdahiller tarafından yargılama sırasında bu senetlerin sahte olduğu ileri sürüldüğü halde, Mahkemece senetlerin aslı getirtilerek bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Ayrıca 22.10.2013 tarihinde yapılan keşifte, senetlerde geçen bir kısım taşınmazların hudutları mahalli bilirkişilerden sorulmuş ve mahkemece çekişmeli taşınmazlara uyduğu kabul edilmiş ise de tüm komşu taşınmazlara ait tutanaklar getirtilerek beyanların doğruluğu komşu parsel tutanaklarıyla denetlenmediği gibi, hudutlarda belirtilen kişilerle taşınmazların ait olduğu belirtilen kişiler arasındaki bağlantı da sorulup saptanmamıştır. Kaldı ki senet tek başına mülkiyet belgesi olmayıp, ancak zilyetlikle birleştiği takdirde hüküm ifade eder. Keşifte genel olarak çekişmeli taşınmazların halihazırda davalı ... oğlu Dursun tarafından kullanıldığı beyan edilmiş olup, öncesinde zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde sürdürüldüğü ve taşınmazların zilyetliğinin senet tarihinde davacıların murisi Yusuf"a devredilip devredilmediği üzerinde durulmamıştır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davalılardan dayandıkları senetlerin aslını sunmaları istenmeli, müdahillerin sahtelik iddiası konusunda gerekli araştırma yapılmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu tüm parsellere ait kadastro tutanağı, tapu kaydı ve varsa tespite esas dayanakları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişiler, taraf tanıkları ve senet tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılarak, müşterek muris ...’ten intikal ettiği ve mirasçılar arasında usulünce taksim edilmediği anlaşılan dava konusu taşınmazların muris ... tarafından davalıların murisi ...’e satılıp satılmadığı, satıldıysa aynı zamanda zilyetliğin devredilip devredilmediği, taşınmazların ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı sorularak maddi olaylara dayalı, somut beyanları alınmalı; ayrıca davalıların dayandıkları senetlerde yer alan taşınmazların mevki ve hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişi ve tanıklar yardımı ile zemine uygulanmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalı; fen bilirkişiye senetlerde yer alan taşınmazlar hakkında tarif edilen sınır yerleri, denetime elverir şekilde düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaretlettirilmek suretiyle keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli; senetlerin çekişmeli taşınmazlara uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, çekişmeli 137 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkında komisyon tutanağı bulunmadığı halde komisyon tutanağı gibi tescile karar verilmiş olması da isabetsiz olup, davacı ve müdahillerin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi