Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6419
Karar No: 2022/335
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6419 Esas 2022/335 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6419 E.  ,  2022/335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.12.2019 tarih ve 2018/264 E. - 2019/482 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.07.2020 tarih ve 2020/478 E. - 2020/510 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; dava dışı Oniki Ay ... Ltd. Şti.'nin müvekkili banka ile imzaladığı genel ticari kredi sözleşmesini davalının müteselsil kefil olarak imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefiller aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2018/4274 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu, davalının 30.02.2013 tarihli sözleşmedeki kefaleti uyarınca borçtan mesul olduğunu ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde; kredi sözleşmesinde müvekkiline atfen atılan imzanın sahte olduğunu, kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına aykırı olması nedeniyle geçersiz sayılması gerektiğini savunarak davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı banka tarafından dava dışı Oniki Ay ... Ltd. Şti.'ye kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi sebebi ile asıl borçlu, davalı kefil ... ve diğer kefiller aleyhinde icra takibi başlatıldığı, yargılama devam ederken 17/09/2019 tarihli celsede davacı vekilinin beyanı ile dava konusu alacağın haricen tahsil edildiği, tamamen ödenerek takip dosyasının kapatıldığının anlaşıldığından konusu kalmayan itirazın iptali istemli dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve takip tarihi itibariyle varlığı belirlenen toplam 149.590,60 TL alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davacı ile dava dışı şirket arasında akdedilen ve davalının kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesinde davalı adına yer alan imzanın davalıya ait olduğu bilirkişi raporu ile saptanmış ise de, kredi sözleşmesinde davalının kefaletine ilişkin bölümde kefalet tarihinin boş bırakıldığı, TBK'nın 583. maddesi uyarınca kefalet tarihinin sözleşmede kefilin el yazısıyla yazılması zorunlu
    olduğundan geçerlilik şartına ilişkin emredici nitelikte bu düzenlemeye aykırılık nedeniyle kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı, bu durumda davacı bankanın davanın açıldığı tarihte haksız olduğu gibi, kefalet sözleşmesindeki yasal geçerlilik şartına aykırılığın da davacı banka tarafından bilinmesi gerektiğinden davalı aleyhine icra takibine girişilmesinde davacının kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takibe konu asıl alacağın %20’si oranında 18.626,07 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, aşağıda belirtilen hususlar dışında, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağa dayalı icra takibine itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yargılama sırasında davaya konu icra takibine konu borcun ifa edildiği gerekçesiyle kefil hakkındaki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı bankanın icra takibine giriştiği tarihte kredi sözleşmesindeki kefalet hükümleri açısından kanunda öngörülen geçerlilik şartına aykırılığı bilmesi gerektiğinden kötüniyetle icra takibine giriştiği gerekçesiyle asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Her ne kadar, yargılama giderlerinin taksimi için yapılan inceleme sonucunda, icra takibinin açıldığı tarihte davacı alacaklı bankanın, davalı kefil açısından icra takibine girişmekte haksız olduğu anlaşılmış ise de, sadece bu durum tek başına davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğunu ispatlayamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, bu nedenle bölge adliye mahkemesince verilen nihai kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi