Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7362
Karar No: 2022/327
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7362 Esas 2022/327 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7362 E.  ,  2022/327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.07.2020 tarih ve 2015/606 E. - 2020/470 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalılardan...'in lehtar, diğer davalının hamil, müvekkili şirketin ise keşideci olarak yer aldığı 550.000,00 USD bedelli bir adet bonoya dayalı olarak davalı hamil ... tarafından müvekkili aleyhine takibe girişilmiş ise de senetteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisi ...'a ait olmadığı gibi, yetkiliye ait olduğu saptansa bile bononun gerçek bir alacağı temsil etmediğini, resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçuna konu oluşturduğunu, müvekkili şirket ile yetkilisi olan ... arasında husumet olması nedeniyle adı geçen yetkili tarafından kötüniyetli bir şekilde davalılarla birlikte hareket edilerek bononun keşide edildiğini, davalı takip alacaklısı ...'in de bedelsiz olduğunu bilerek bonoyu devraldığını, şirket yetkilisi ve davalılar hakkında suç duyurusunda bulunulması nedeniyle hazırlık soruşturmasının sürdüğünü, davanın şirket yetkilisi ...'a ihbar edilmesi gerektiğini ileri sürerek, takibe konu bonodan dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitiyle % 40 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilince diğer davalı lehdar...'e verilen borç para karşılığında ciro yoluyla senedin devralındığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olup, İcra Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada senet üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğunun da saptandığını belirterek, davanın reddini savunmuş ve % 40 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
    Diğer davalı ... (...) vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, müvekkilince davacı şirkete verilen borç para karşılığında davaya konu senedin alındığını ve müvekkilinin de diğer davalı hamil ...'e olan borcuna karşılık senedi ciro ettiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Dava ...' a ihbar olunmuş ise de yanıt vermemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece tanzim ettirilen Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesince hazırlanan 09/05/2016 tarihli raporda ve ceza dosyasında bulunan 17/12/2012 tarihli uzman raporunda senetteki imzanın şirket yetkilisi ...’ın eli ürünü olduğu tespit edilmiş ise de, kesinleşen Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/254 Esas 2018/769 Karar sayılı kararında ''.... Microsoft Corporation şirketinin yazısına göre senet üzerindeki yazının calibri italic olduğunun, bu yazı tipinin resmi olarak 30/01/2007 tarihinde kullanıma açıldığının belirtildiği, bu haliyle sanık ...'ın şirket yetkilisi olmadığı dönemde gerçekten şirketin alacaklısı olmayan... (...) adına bahse konu bonoyu düzenlemek suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği ...'' gerekçesiyle davacı şirket yetkilisi ...’ın resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın gerekçesinde belirtilen maddi vakıaların senedin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı B.K.'nun 53. maddesi (TBK 74. maddesi) gereği mahkemeyi bağladığından, senedin ihbar olunan ...'ın yetkili olmadığı dönemde ve yürürlükte olmayan yazı tipi ile hazırlandığı sonucuna varıldığı, ceza mahkemesinin davalı ...'nin ticari ilişkisini kanıtlayan belgesi bulunmadığı gibi, davalı ...'ın da Seyyare'den alacaklı olduğuna dair ticari ilişkiyi kanıtlayan belgesinin bulunmadığına ilişkin kesinleşen kararı, davalılardan ...’in Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimat yoluyla ve tanık sıfatıyla alınan ifadesinde ''...daha sonra borcu ödeyemeyince bana senedi vermeyi teklif etti, tahminen 2009-2010 yılıydı, bu senedi ciro ederek bana verdi...'' şeklinde beyanda bulunduğu, davalı ... de ceza mahkemesinde tanık olarak alınan beyanında ''......benden parayı isteyince tahminen 2010 yılında amcamın bana getirmiş olduğu senedi ciro ederek Serkan'a verdim...'' yönündeki ve aşamalarda verdiği ''...senet bana geldiğinde 2 yıl bekledi, sağlıklı düşünemediğim için icra takibi yapmadım, daha sonra borcum karşılığında 2010 yılında senedi Serkan'a verdim...'' şeklindeki beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, senedin 20/11/2008 vade tarihinden sonra diğer davalıya ciro edildiğinin anlaşılması sebebiyle alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu, senetteki hakkın yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiği, davalı ...'ın bu yönde bir delil sunamadığı, her iki davalının yemin deliline dayanmadıkları gerekçesiyle davacı şirketin her iki davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine, senedin iptali talebinin reddine, davalıların kötüniyetli oldukları sabit olmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddine ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı lehine hükmedilen avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalılardan alınmasına karar verilmişse de, davalıların yargılama giderinden sorumluluğu müşterek ve müteselsil olduğundan, yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken, “müştereken ve müteselsilen” ibaresinden söz edilmeksizin karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5. ve 6. bendinde yer alan “davalılardan” ibaresinden sonra “müştereken ve müteselsilen” ibaresi yazılmak suretiyle kararın bu şekliyle davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 47.778,41 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi