20. Hukuk Dairesi 2016/10479 E. , 2016/11393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin ilişkin davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıdaki gün ve sayısı yazılı hükmün, dairemizin 23.02.2016 gün ve 2015/15772 Esas – 2016/2122 Karar sayılı ilamıyla Bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılardan Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı dava dilekçesiyle; kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydı uygulanarak adına tespit edilen 145 ada 68 nolu parselin yüzölçümünün 2757 m² olması gerekirken 1000,91 m² olarak tespit ve tescil edildiğini, eksikliğin komşu 67 nolu parselde kaldığını, 67 nolu parsele Hazinenin açtığı dava sonucu 1803 m²"lik kısmın 125 parsel numarası ile Hazine adına tespit edildiğini belirterek 145 ada 125 parsele ait tapu kaydının iptali ile adına tescilini, Hazine, ..., ... ve ...’ı da davalı göstererek istemiş, 67 parsel maliki davalı ...’e yönelik aynı nedenle açtığı ve bu dosya ile birleştirilen davası ile de; tapu kaydındaki noksan olan miktar kadar yerin 145 ada 67 ve 125 nolu parseller içerisinde kalan kısımlarının tapusunun iptali, bu bölümlerin adına tespit edilen 145 ada 68 nolu parsele eklenmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalılar ..., ... ve ... mirasçıları hakkında açılan davanın husumetten reddine, davalılar Hazine ve ... hakkında açılan davanın kabulüne ve dava konusu ... köyü 145 ada 125 parsel sayılı Hazine adına kayıtlı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 531,46 m²"lik kısmın ifrazı ile Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacıya ait 145 ada 68 parselle birleştirilmesine, davalı ... adına kayıtlı 145 ada 67 sayılı parselin aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 1224,63 m²"lik kısmın ifrazı ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacıya ait 145 ada 68 parselle birleştirilmesine, 2009/57 Esas sayılı dosya yönünden davalı Hazine hakkındaki fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; davalılar Hazine ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm dairemizce bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; “davacının tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri, kadastro sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği sorularak, görmüş ise bu parsellere ait tutanak örnekleri ile davalı olanlara ilişkin dava dosyaları, 145 ada 67 sayılı parsele ait dava dosyası ile komşu parsellere ait tespit tutanakları, varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtildikten sonra yeni bir bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile memleket haritaları, fotogrametri yöntemiyle
düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazların bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmış ise hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü sorulmalı, taşınmazların sürdürülen zilyetliğin ekonomik amacına uygun, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenmeli, orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeği birbirine eşitlendikten ve bir biri üzerine aplike edildikten sonra çevre parsellerle birlikte çekişmeli taşınmazların konumunu haritalar üzerinde gösterecek krokili rapor alınmalı, davacının dayandığı tapu kaydı yerel bilirkişi yardımıyla uygulanarak, komşu parsel dayanaklarının bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdiği araştırılmalı; 68 nolu parsele uygulanan geldisi eski Türkçe olan tapu kaydı ile 67 nolu parsele uygulanan iskan tapusu çakıştığı takdirde 2510 sayılı Kanunun 23. maddesine fıkra ekleyen 3667 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Temlik tarihinden itibaren bir sene geçtikten sonra müstehikler tarafından ancak Hazine aleyhine vaziyet tarihindeki rayiç üzerinden bedel davası açabilir” hükmünün getirildiği ve 5613 sayılı Kanunun 6. maddenin ikinci fıkrasında da 3667 sayılı Kanunun 3. maddenin, iskan mevzuatından doğan bütün davalarda uygulanacağı, temlik tarihi ile tapulama tespit tarihi arasında 1 yıldan fazla süre geçtiği, davacının bu durumda ancak tapu kaydının nizalı parsele ait olduğunu ispat ettiği taktirde bedel isteğinde bulunabileceği dikkate alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmeli” gerekçesi ile ve eksik araştırma nedeniyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra mahkemece yapılan keşif ve son alınan bilirkişi raporu ile eksikliğin dava dışı 69 parselde kaldığının belirlenmesi üzerine davasını ıslah ederek 69 parsele yöneltmiş ise de, daha önce dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusu hale getirilmesinin mümkün olmadığı, eksikliğin daha önce dava edilen parsellerde kalmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine bu kez dairemizce “Mahkemece; davacının dayandığı tapu kaydının eksik ölçülen bölümünün dava dışı 145 ada 69 sayılı parsel içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaza komşu 66 parsele uygulan Mart 1983 tarih 5 sıra numaralı tapu ve 67 sayılı parsele uygulanan Mart 1974 tarih 11 sıra numaralı tapu kaydı çekişmeli taşınmaz yönünü hakkı okuduğu, keşifte dinlenen bilirkişilerce 68 sayılı parselin ilk malikinin hakkı olduğunun bildirildiği, davacının dayandığı ve 68 parsele uygulanan Aralık 1995 tarih 7 sıra numaralı tapu kaydının geldisi Nisan 1947 tarih 61 sıra numaralı tapu kaydı malikinin... olduğu anlaşıldığından davacının dayandığı tapu kaydının eksik tespit edilen bölümünün 145 ada 125 ve 69 sayılı parseller içinde aranması gerekmektedir. Mahkemece; öncelikle, 145 ada 69 sayılı parselle yönelik davacı ... tarafından aynı tapu kaydına dayalı olarak açılan davası olup olmadığı araştırılıp, açıldığı belirlendiği takdirde eldeki dosya ile birleştirme düşünülmeli, daha sonra fen ve mahalli bilirkişiler katılımıyla yapılacak keşifte davacının dayandığı tapu kaydı, 68 parsele komşu 66, 67 ve 75 parsellerle olan sınırı sabit kabul edilip miktarı itibariyle kapsamı belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir” gerekçesiyle 2. kez bozulmuştur.
Davalı Hazine vekili ıslah yolu ile 69 parsel dava edilemez gerekçesiyle kararın düzeltilmesini istemiştir.
Bilindiği üzere ıslah, HUMK’nın 84. maddesine göre soruşturma ve yargılama bitinceye kadar (HMK 176 maddesine göre de tahkikatın sona ermesine kadar) yapılabilir. 4.2.1948 gün ve 1944/10 E. - 1948/3 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve 06.05.2016 gün ve 2015/1E. - 2016/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca yerel mahkemece verilen karar bozulduktan sonra, bozma kararı ister usül isterse esasa ilişkin olsun ıslah mümkün değildir.
Somut olaya gelince, yerel mahkemece verilen ilk karar bozulduktan ve bozmaya uyulduktan sonra sonra mahkemece yapılan keşif ve son alınan bilirkişi raporu ile eksikliğin dava dışı 69 parselde kaldığının belirlenmesi üzerine davacı taraf ıslah yoluna başvurarak davasını 69 parsele yöneltmiştir. Mahkemece daha önce dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla dava konusu hale getirilmesinin mümkün olmadığı, eksikliğin daha önce dava edilen parsellerde kalmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava dışı 69 parsel sayılı taşınmazın da Hazine adına kayıtlı olduğu gözetildiğinde mahkemenin red gerekçesi yerinde değildir. Ne var ki az yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre bozmadan sonra ıslah mümkün olmadığından ıslaha değer verilerek 69 parsel ile ilgili hüküm verilemez. Eksikliğin dava edilen 145 ada 67 ve 125 nolu parsellerde kalmadığı belirlendiğinden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dairemizce yapılan inceleme sırasında bu olgu gözden kaçırılarak hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından davalı Hazinenin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1) Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 23.02.2016 gün ve 2015/15772 Esas – 2016/2122 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA,
2) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, yapılan keşif ve uzman bilirkişi kurulu tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda davacı taşınmazındaki eksikliğin dava dışı 15 ada 65 parselde kaldığının belirlenmesine, bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilemeyeceğine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından gerekçesi bakımından yanılğılı, sonucu bakımından doğru olan hükmün ONANMASINA 28.11.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.