10. Hukuk Dairesi 2015/23540 E. , 2016/1346 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile ... adına Av. ... arasındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinden verilen 16.04.2015 gün ve 865/273 sayılı hükmün, Dairemizin 15.06.2015 gün 10852/11840 sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir. Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 05.11.2015 gün ve 2015/555-2015/594 sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, davacının ... sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükmün Dairemizce, “sigortalılık süresine yönelik tespit talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir. Kurumca, bozma sonrası gelen Kurum verilerine göre davacının 01.06.2000 tarihi itibariyle 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescil edilerek aynı tarih itibariyle prim borcu nedeni ile 1479 sayılı Kanunun Ek 19. maddesi gereği sigortalılığının durdurulması, devamında
./..
01.05.2008-24.06.2008, 31.12.2010-devam şeklinde sigortalı olarak tescil edilmesi ve 01.06.2000-30.04.2008 tarihleri arasındaki dönem yönünden de anılan Kanun kapsamında sigortalı kabul edilip davacı tarafından ihya edilebileceğinin bildirilmesi karşısında, talebe göre, Kurumca kabul edilmeyen 01.07.1997-01.06.2000 ve 25.06.2008-31.12.2010 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın konusuz kaldığından bahsedilemez. İhtilaf konusu olan bu döneme yönelik yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, davacının 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, yapılacak değerlendirme sonucuna karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı” olduğu gerekçesi ile bozulduğu, Mahkemece, “… Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 15.06.2015 tarih ve 2015/10852 Esas 2015/11840 Karar sayılı bozma ilamına, kurumca tescil işlemi dava sırasında yerine getirildiği ve bu sebeple davanın konusu kalmadığı yönünde davacı vekilinin açık beyanı karşısında uyuşmazlık konusu çekişmenin sona ermediğinden bahisle araştırma yapılması yönünde dairenin gerekçesi ile bozulması mahkememizce yerinde görülmediğinden önceki kararda direnilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile direnme kararı verildiği anlaşılmakla, bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar karşısında, Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten ötürü Yargıtay incelemesine konu olan karar, eski hükümde direnmeye ilişkin olup direnme Dairemizce yerinde görülmediğinden ve bu durumda kararın inceleme yeri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olduğundan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.