Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17807
Karar No: 2022/7407
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17807 Esas 2022/7407 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/17807 E.  ,  2022/7407 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2016/599 esas, 2019/1338 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 01/10/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 02/04/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2016 tarihli ve 2016/7498 soruşturma, 2016/232 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu,mercii ve süresinin gösterildiği, kararın doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 25/04/2016 tarihinde aynı konutta oturan eşi ... imzasına tebliğ edildiği, 18/04/2016 tarihinde tedbirin infazı için Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 19/04/2016 tarihli ve 2016/638 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 28/04/2016 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurduğu, 06/05/2016 tarihinde uyulması Gereken Kurallar Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, hastanenin 21/06/2016 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının bildirilmesi üzerine Rehberlik ve İyileştirme Program Takvimi düzenlendiği, 14/07/2016, 04/08/2016 ve 25/08/2016 tarihli bireysel görüşmelerine katıldığı, 08/09/2016 tarihli vaka sorumlusu görüşmesine katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, 22/09/2016 tarihli uyarı yazısının doğrudan şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 29/09/2016 tarihinde aynı konutta oturan eşi imzasına tebliğ edildiği, uyarılmasından sonra 03/11/2016 tarihli SAMBA programının 3. oturumuna ve aynı tarihli vaka sorumlusu görüşmesine katılmaması nedeniyle 08/11/2016 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek 09/11/2016 tarihinde Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 10/11/2016 tarihli ve 2016/7498 soruşturma, 2016/5992 esas, 2016/4871 sayılı iddianame ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 12/12/2019 tarihli ve 2016/599 esas, 2019/1338 sayılı kararı ile, tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın itiraz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli Emir Soğur hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18/04/2016 tarihli ve 2016/7498 soruşturma, 2016/232 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlâl ettiğinden bahisle Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10/11/2016 tarihli ve 2016/7498 soruşturma, 2016/5992 esas, 2016/4871 iddianame sayılı kamu davasının açılması üzerine sanığın yapılan yargılamasında, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2016/599 esas, 2019/1338 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli kararıyla, Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak sanığa tebligat yapılmadığı gerekçesiyle kamu davanın durmasına dair karar verilmiş ise de,
    Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında verilen kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmeden infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 18/04/2016 tarihinde yazı yazıldığı, anılan erteleme kararının savcılıkça 25/04/2016 tarihinde şüpheli ile birlikte oturduğunu beyan eden eşi ... imzasına usulüne uygun tebliğ edildiği ve şüphelinin bu karara her hangi bir itirazı olmadığı gibi bizzat gelip denetim programını tebliğ almasıyla denetimli serbestliğin başladığı, yükümlünün 08/09/2016 tarihinde vaka sorumlusu görüşmesine katılmadığının bildirilmesi üzerine, denetim planına uymadığından bahisle Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 20/09/2016 tarihli ve 2016/135 sayılı uyarı müzekkeresinin 29/09/2016 tarihinde şüphelinin adresinde eşi ...'a elden tebliğ edildiği, uyarı müzekkeresinde bir sonraki ihlalde tekrar uyarı yapılmayarak dosyanın kapatılacağının şüpheliye bildirilmesine rağmen şüphelinin belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 03/11/2016 tarihindeki grup çalışmasına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece şüphelinin denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl etmesi sebebiyle bu halin ısrar niteliğinde olduğunun ayrıca grup çalışması programı tarihlerinde şüphelinin ceza infaz kurumunda tutuklu veya hükümlü olmaması sebebiyle geçerli bir mazeretinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2016/599 esas, 2019/1338 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında, sanık isminin “Emin” yerine “Emir” olarak yazılması maddi hata kabul edilerek yapılan incelemede;
    Şüpheli ... hakkında, 02/04/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından yapılan soruşturma sonucunda, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 18/04/2016 tarihli ve 2016/7498 soruşturma, 2016/232 sayılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararının kesinleşmesini takiben, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2016/599 esas, 2019/1338 sayılı kararı ile, kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle “davanın durmasına” karar verilmiştir.
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
    a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki düzenlemelere yer verildiği,
    Somut olayda, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında verilen kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmeden infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 18/04/2016 tarihinde yazı yazıldığı, erteleme kararının savcılıkça 25/04/2016 tarihinde şüpheli ile birlikte oturduğunu beyan eden eşi ... imzasına usulüne uygun tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurarak denetim programını tebliğ almasıyla denetimli serbestliğin başladığı, yükümlünün 08/09/2016 tarihinde vaka sorumlusu görüşmesine katılmadığının bildirilmesi üzerine, denetim planına uymaması nedeniyle Malatya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 22/09/2016 tarihli uyarı yazısının 29/09/2016 tarihinde şüphelinin adresinde eşi ...'a tebliğ edildiği, şüphelinin belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 03/11/2016 tarihindeki grup çalışmasına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, kamu davası açılmasının ertelenmesine dair kararın usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinden mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığı,
    Ancak; erteleme kararının tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden tedbirin infazına başlanamayacağı, bu nedenle müdürlükçe yapılan tebligatların hukuki sonuç doğurmayacağı, ayrıca sanığın uyarılmasından sonra müdürlüğe başvurarak 06/10/2016 tarihli grup çalışmasına katıldığı, yine 20/10/2016 tarihli grup çalışmasına katılmadığına dair bir tutanağın bulunmamasına göre bu çalışmaya da katıldığının kabulü gerekeceği, 03/11/2016 tarihinde yeniden yükümlülük ihlalinde bulunduğu, sanığın uyarılmasından sonra denetim programı çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra yeniden ihlalde bulunduğu anlaşıldığından; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa " yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı veya yeniden yükümlülük ihlalinde bulunduğu takdirde denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiğinin kabul edilebileceği anlaşıldığından, kovuşturma şartı olan “ısrar şartının” gerçekleşmemesi nedeniyle mahkemenin “durma” kararı açıklanan gerekçe ile sonuç olarak kanuna uygun olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    D-) Karar :
    Açıklanan nedenlerle; Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2016/599 esas, 2019/1338 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
    08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi