(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/21634 E. , 2020/8995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının ... Belediye Başkanlığında işçi olarak çalıştığı dönemde sendika üyesi olduğunu, 15.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesindeki %35 oranındaki zammın %15"lik kısmının davacının ücretine yansıtılmadığını, bu sebeple kıdem tazminatının da eksik olarak hesaplanan ücreti üzerinden belirlendiğini ileri sürerek ücret farkı alacağı, kıdem tazminatı fark alacağı ile konut edindirme yardımı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı taraf, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, kıdem tazminatının kıdem tazminatı tavanı üzerinden hesaplandığını, davacının fark kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı uyuşmazlık konusudur. Toplu iş sözleşmesinden yararlanma, dava tarihinde yürürlükte olan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu"nun 9. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, "Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar. Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar. Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakati aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir…"Somut uyuşmazlıkta, davacı 15/01/2004 tarihli toplu iş sözleşmesinde öngörülen %35"lik zammın %15"lik kısmının maaşına yansıtılmadığını, böylece ücretinin hep eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret alacağını talep etmiş, davalı taraf ise davacının uygulanacak zam oranında %15 indirim yapılması hususunda dilekçe verdiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının 15/01/2004-14/01/2006 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı, anılan sözleşmenin 41/a ve 41/b maddelerindeki düzenlemeler gereği davacının birinci yıl için %35"lik zamdan faydalandığı, ancak 10.03.2005 tarihinde “Toplu İş Sözleşmesinin 2. yarıyılı için öngörülen %35"lik zammın %20"sinin uygulanmasını, %15"lik kısmından feragat ettiğini” bildirir dileke vermesi sebebiyle 15.01.2005 tarihinden itibaren %35"lik zam yerine yevmiyesine %20"lik zam uygulandığı, oysa Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin değiştirilmesinin, toplu iş sözleşmesi yapan tarafların yetkisinde olduğu, aynı mahiyetteki belediye işçilerinin açtığı dava dosyaları içeriklerine göre toplu iş sözleşmesinden faydalanan işçilerden aynı mahiyette aynı şekilde hazırlanmış feragat dilekçeleri alındığı, işçilerin hiçbir neden yok iken açıkça aleyhlerine olacak şekilde, üstelik 15.01.2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş zamdan daha sonraki tarihte feragat dilekçeleri vererek geçmişe etkili olarak vazgeçmelerinin gerçek iradelerini yansıtmadığı sonucuna varılarak uygulanmayan fark %15 lik zammın yevmiyelere yansıtılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, davacının toplu iş sözleşmesinin imza tarihi olan (25/06/2004) tarihinde taraf sendika üyesi olmadığı, anılan dönemde yürürlükte bulunan 2822 sayılı Kanun ile yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin 4. maddesi gereği, davacının üyeliğinin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği ancak dosya kapsamından üyeliğin işverene bildirildiği tarihin belirlenemediği, diğer taraftan davacının dosyada mevcut bordrolarına göre 2004 yılının 10,11,12. aylarında sendika aidatı kesintisi yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının 15/01/2005 tarihinden itibaren %35 zam hükmünden yararlanması gerektiği kabul edilmiştir.Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan toplu iş sözleşmesi, Belediye İş Sendikası ile davalı Belediye arasında bağıtlanan 13/02/2004 imza tarihli toplu iş sözleşmesi olup, yürürlük tarihi ise 15/01/2004-14/01/2006 tarihleri arasındaki dönemdir. Dosyada mevcut üye kayıt fişine göre davacının 25.06.2004 tarihinde Genel İş Sendikasına üye olduğu anlaşılmakta olup, Dairemizce davacının taraf sendikaya üye olup olmadığına dair eksiklik yazısı yazılmış, yazımıza verilen cevapta davacının Belediye İş Sendikası üyeliğinin bulunmadığı bildirilmiştir. Hükme esas alınan raporda ise, davacının toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde Belediye İş Sendikası üyesi olmadığı, üyeliğin işverene bildirildiği tarihin de belirlenemediği, ancak 2004 yılının 10,11 ve 12. aylarında sendika aidatı kesintisi olduğu gerekçesiyle 15.01.2005 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ne var ki, davacının belirtilen tarihlerde Belediye İş Sendikası üyeliğinin bulunmadığı, aksine aynı tarihlerde toplu iş sözleşmesinin tarafı olmayan Genel İş Sendikası üyesi olduğu anlaşılmakta olup, bu halde toplu iş sözleşmesinden yararlanması ancak dayanışma aidatı ödemesine bağlıdır.Diğer taraftan Dairemizce yazılan eksiklik yazısına verilen cevapta, davacının dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebini içeren bir başvurusu olmadığı bildirilmiş ise de, davacının 2004 yılına ait ücret bordrolarında “sendika” başlığı altında kesinti yapıldığı görülmektedir. Hal böyle olunca, mahkemece davacının uyuşmazlık konusu döneme ait toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı açıklığa kavuşturulmadan sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece, öncelikle davacının 15/01/2004-14/01/2006 tarihleri arasında yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olup olmadığı, üyeliği mevcut ise üyeliğinin işverene bildirildiği tarihin netleştirilmesi, üyeliği mevcut değil ise, dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı yönlerinden gerekli araştırma yapılmalı, davacıya ait bordrolardaki kesintilerin sebebi de açıklığa kavuşturulmak suretiyle dosya kapsamındaki çelişkiler giderilmeli, sonucuna göre dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte incelenerek karar verilmelidir. Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.07.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.