Esas No: 2020/17047
Karar No: 2022/7402
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17047 Esas 2022/7402 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/17047 E. , 2022/7402 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli, 2017/379 esas ve 2017/990 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 13/08/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2015 tarihli, 2015/9448 soruşturma ve 2015/340 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına kesin olarak karar verildiği, kararın şüpheliye 12/10/2015 tarihinde tebliğ edilerek 28/10/2015 tarihinde infazı için Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şüphelinin 17/11/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak 16/12/2015 tarihli, 2015/13202 soruşturma, 2015/4563 esas ve 2015/3833 sayılı iddianame ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 05/04/2016 tarihli, 2016/2 esas ve 2016/262 sayılı kararı (Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli, 2017/379 esas ve 2017/990 sayılı kararı) ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği,
4- Sanığın denetim süresi içerisinde 20/05/2016 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine; dosyanın devredildiği Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli, 2016/728 esas ve 2016/716 sayılı ek karar ile erteli 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
5- Dosyanın yeniden Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/379 esas ve 2017/990 karar sayısına kaydedildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/09/2015 tarihli, 2015/9448 soruşturma ve 2015/340 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, adı geçen sanığın yükümlülüğünü ihlâl etmesi sebebiyle Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının anılan Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli, 2017/379 esas ve 2017/990 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Adı geçen sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, bahse konu hapis cezasının aynen infazına dair Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli, 2016/728 esas ve 2016/716 sayılı ek kararının, Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli, 2017/379 esas ve 2017/990 kararının kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 26/05/2016 tarihli, 2016/1582 esas ve 2016/3201 karar sayılı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 16/05/2016 tarihli, 2016/927 esas ve 2016/4447 sayılı ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/09/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesin olarak verildiği ve şüpheliye tebliğ edilmemekle birlikte Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik tedbirine ilişkin çıkarılan 04/11/2015 tarihli çağrı yazısında da itiraz hakkı olduğunun belirtilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetle, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli, 2017/379 esas ve 2017/990 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 13/08/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2015 tarihli, 2015/9448 soruşturma ve 2015/340 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu
davasının açılmasının 5 yıl sure ile ertelenmesine, 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin 17/11/2015 tarihinde yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi üzerine Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 16/12/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2016 tarihli, 2016/2 esas ve 2016/262 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine hapis cezasının aynen infazına dair Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli, 2016/728 esas ve 2016/716 sayılı ek kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK'nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/09/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, bu nedenle 17/11/2015 tarihli suçun erteleme süresi içerisinde işlendiğinden sözedilemeyeceği anlaşıldığından;
Mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için
Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2017 tarihli, 2017/379 esas ve 2017/990 sayılı kararının (Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2016 tarihli, 2016/2 esas ve 2016/262 sayılı kararı) 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.