Esas No: 2020/17036
Karar No: 2022/7399
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/17036 Esas 2022/7399 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/17036 E. , 2022/7399 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararı ile Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 16/09/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 22/07/2014 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda; tarihsiz ve 2014/18378 soruşturma, 2014/476 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi gereğince bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 10/02/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, 27/02/2015 tarihinde infazı için Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 03/03/2015 tarihli ve 2015/1100 DS sayılı çağrı yazısının 10/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 14/04/2015 tarihinde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 04/06/2015 tarihli ve 2014/18378 soruşturma, 2015/4114 esas, 2015/3193 sayılı iddianame ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2017 tarihli 2015/702 esas ve 2017/355 sayılı kararı ile, ısrar şartının gerçekleşmediği dolayısıyla kovuşturma şartının bulunmadığı gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın 13/09/2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5- Durma kararı üzerine dosyanın Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/30244 soruşturma sayısına kaydedildiği ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/10/2017 tarihli, 2017/30244 soruşturma, 2017/9002 esas ve 2017/6343 sayılı iddianame ile, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesine, Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/201 esas sayılı dosyası ile birleştirme talepli kamu davası açıldığı,
6- Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararı ile; “hüküm kurulmasına yer olmadığına ve ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeniyle CMK' nun 223/8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere sanık hakkındaki kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın 25/04/2018 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
7- Yine sanığın 15/02/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonunda, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 24/03/2017 tarihli ve 2017/10043 soruşturma, 2017/2637 esas, 2017/2065 sayılı iddianamesi ile Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 12/06/2017 tarihli, 2017/701 esas ve 2017/418 sayılı kararı ile; sanığın 15/02/2017 tarihli suçu daha önce işlediği aynı suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazı sırasında işlediği anlaşıldığından 6545 sayılı Kanun’un 68.maddesi ile değiştirilen TCK’nın 191/5. fıkrasında öngörülen erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu madde bulundurması 4.fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz hükmü uyarınca ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK’nın 223/8.maddesi gereğince davanın düşmesine karar verildiği, kararın 10/07/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbarnamede;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen tarihsiz ve 2014/18378 soruşturma, 2014/476 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiğinden bahisle hakkındaki ilam dosyasının kapatılmasını takiben, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 04/06/2015 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, sanığın eyleminin hakkında verilen kararın gereklerine uygun davranmamakta ısrar olarak nitelendirilemeyeceğinden bahisle durma kararı verilmesine dair Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2017 tarihli ve 2015/702 esas, 2017/355 sayılı kararını müteakip, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının yargılamanın Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/201 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi talepli 26/10/2017 tarihli ve 2017/30244 soruşturma sayılı iddianamesi sonrasında, hüküm kurulmasına yer olmadığına ve kamu davasının durmasına dair Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararını;
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının “…dosyamıza konu üzerine atılı kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak veya kullanmak suçunu 15/02/2017 tarihinde işlediği, sanık hakkında daha önce Şanlıurfa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/726 Esas, 2014/408 Karar sayılı ilamı ile aynı suç nedeniyle mahkumiyet kararı verilerek CMK 231/5 maddesi gereğince HAGB kararı verildiği, CMK 231/8 maddesi gereğince 5 yıl denetim süresi belirlendiği, kararın 15/01/2015 tarihinde kesinleştiği, böylece sanığın dosyamıza konu suçu daha önce işlediği aynı suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazı sırasında işlediği anlaşıldığından 6545 Sayılı Kanunun 68.maddesi ile değiştirilen TCK 191 maddesinin 5.fıkrasında öngörülen erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması 4.fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz hükmü uyarınca ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması…” gerekçesiyle düşürülmesine dair Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
1- Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararı yönünden;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 22/07/2014 tarihindeki kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/18378 soruşturma, 2014/476 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapılarak 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair verilen kararı müteakip, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiğinden bahisle hakkındaki ilam dosyasının kapatılmasını takiben, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/06/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesince 13/06/2017 tarihli ve 2015/702 esas, 2017/355 sayılı kararıyla sanığın eyleminin hakkında verilen kararın gereklerine uygun davranmamakta ısrar olarak nitelendirilemeyeceğinden durma kararı verildiği, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianame ile Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen durma kararı arasında 15/02/2017 tarihinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçunu işlediğinin anlaşıldığı, ihlale ilişkin olarak yargılama yapılarak Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararı ile aynı suçtan Şanlıurfa 8. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği dolayısıyla kovuşturma şartının ortadan kalkması ile sanık hakkında düşme kararı verildiği,bu hususa ilişkin olarak da Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca anılan durum fark edilerek Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinden birleştirme yönünde karar verilmesi için 26/10/2017 tarihli iddianame düzenlenmesi üzerine, düzenlenen iddianamenin durma kararının kaldırılması mahiyetinde olduğundan bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 19/11/2016 tarihinde işlediği suça Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/201 esas, 2017/418 sayılı kararı ile sanık hakkında düşme kararı verildiği, erteleme süresi devam ederken, 15/02/2017 tarihinde uyuşturucu kullanarak denetim yükümlülüğünü ihlal eden sanık hakkındaki iş bu davanın 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmayıp halen derdest olan diğer dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararı yönünden;
Sanık hakkında daha önce Şanlıurfa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/726 Esas, 2014/408 sayılı kararı ile 16/09/2012 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik önceki hali 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi gereğince mahkumiyetine ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, erteleme süresi devam ederken 15/02/2017 tarihinde uyuşturucu madde bulundurarak denetim yükümlülüğünü ihlal eden sanık hakkındaki kamu davasının anılan Mahkemenin 12/06/2017 tarihli kararı ile düşmesine karar verilmiş ise de, iş bu davanın 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmayıp diğer dava ile birleştirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararı ile Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosya içeriğine göre; şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda, 22/07/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca tarihsiz ve 2014/18378 soruşturma, 2014/476 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben, denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yükümlülüklere uymadığı gerekçesiyle hakkındaki ilam dosyasının kapatıldığı, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 04/06/2015 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2017 tarihli ve 2015/702 esas, 2017/355 sayılı kararı ile ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle durma kararı verildiği, durma kararı verilmesi üzerine Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca dosya yeni bir soruşturma sayısına kaydedilerek, Şanlıurfa 7. Asliye Ceza
Mahkemesinin 2017/201 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi talepli 26/10/2017 tarihli ve 2017/30244 soruşturma sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararı ile, hüküm kurulmasına yer olmadığına ve kamu davasının durmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yine sanığın 15/02/2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonunda, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 24/03/2017 tarihli iddianamesi ile Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli, 2017/201 esas ve 2017/418 sayılı kararı ile; sanığın 15/02/2017 tarihli suçu daha önce işlediği aynı suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazı sırasında işlediği gerekçesiyle davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesi gereğince davanın düşmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
1- Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 22/07/2014 tarihindeki kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/18378 soruşturma, 2014/476 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapılarak beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararından sonra, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/06/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine, Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesince 13/06/2017 tarihli ve 2015/702 esas, 2017/355 sayılı kararıyla sanığın eyleminin yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle durma kararı verildiği,
Sanığın, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/06/2015 tarihli iddianame ile Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13/06/2017 tarihli durma kararı arasında 15/02/2017 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinin anlaşıldığı, 15/02/2017 tarihli suça ilişkin olarak yargılama yapılarak Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararı ile düşme kararı verildiği, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca anılan durum fark edilerek Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesine Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/701 esas sayılı davası ile birleştirme talepli 26/10/2017 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, düzenlenen iddianamenin durma kararının kaldırılması mahiyetinde olduğu belirtilerek hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Sanığın beş yıllık erteleme süresi devam ederken, 15/02/2017 tarihinde uyuşturucu madde kullanarak erteleme kararını ihlal ettiği, ısrar şartı gerçekleşmemiş dahi olsa, 15/02/2017 tarihli eylemin TCK’nın 191/4-c maddesi gereğince ihlal olarak kabul edilmesi gerekeceği, bu durumda mahkemece her iki davanın birleştirilmesi sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi ve esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından; kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2- Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 15/02/2017 tarihinde işlediği suç nedeniyle Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/201 esas, 2017/418 sayılı kararı ile düşme kararı verildiği,
Sanığın 16/09/2012 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının 28/11/2012
tarihli ve 2012/25998 soruşturma, 2012/10341 esas, 2012/2785 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine, Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/02/2013 tarihli,2012/910 esas ve 2013/218 sayılı kararı ile denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, kararın kesinleşmesini takiben Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yükümlülüklerine uymaması nedeniyle infaz dosyasının kapatılması üzerine, dosyayı ele alan Şanlıurfa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli, 2014/726 esas ve 2014/408 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 15/01/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 25/05/2016 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine; Şanlıurfa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli 2017/397 esas ve 2017/680 sayılı kararı ile, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeniyle kamu davasının durmasına ve denetimli serbestlik kararının devamına karar verildiği dikkate alındığında, sanığın 15/02/2017 tarihli suçu, daha önce verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediğinin kabul edilemeyeceği anlaşıldığından, Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesince düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2017 tarihli durma kararı nedeniyle, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının hukuki sonuç doğurmaya devam ettiği, beş yıllık erteleme süresi devam ederken, 15/02/2017 tarihinde uyuşturucu madde kullanarak erteleme kararını ihlal ettiği, her iki davanın birleştirilmesine karar verilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından; kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Şanlıurfa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2018 tarihli ve 2017/916 esas, 2018/819 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılmasına,
2- Şanlıurfa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2017 tarihli ve 2017/701 esas, 2017/418 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılmasına,
Gereği için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
08/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.