14. Ceza Dairesi 2019/6840 E. , 2020/1784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...); suçu bildirmeme (sanık ...)
HÜKÜM : Sanık ... hakkında atılı suçtan ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık ..."in müsnet suçlardan mahkumiyetine dair Yalova Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18.10.2018 gün ve 2018/455 Esas, 2018/690 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun reddi ve esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK"nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi.
Katılan Bakanlık vekilinin, sanık ... hakkında suçu bildirmeme suçundan kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun sıfat yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar 5271 sayılı CMK"nın 279/1-b. maddesi gereğince itirazı kabil olup, bu hususta mahallinde merciince kanaat verilmesi gerektiğinden, incelemenin Bakanlık vekili ile müdafinin sanık ... hakkında ve katılan mağdure vekilinin ise her iki sanık haklarında kurulan hükümlere yönelik temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Katılan mağdure vekilinin sanıklar haklarında kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre, yüzüne karşı verilen ilk derece mahkemesi kararıyla ilgili olarak istinaf kanun yoluna başvurmayan katılan mağdure vekilinin, ilk derece mahkemesi kararını sanık lehine değiştirmeyen Bölge Adliye Mahkemesi hükümlerini temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisi ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 35/1. maddesi,
Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.
5237 sayılı TCK"nın 36/1. maddesi ise,
Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır.
Şeklindedir.
Anılan düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bir olayda teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın işlemeyi kastettiği suçla ilgili icra hareketlerine doğrudan doğruya başlayıpta elinde olmayan nedenlerle eylemini tamamlayamamış olması gerektiği ve buna göre somut olayda kendisinde zeka geriliği bulunan mağdureyi kaldığı eve götürerek cinsel eylemlerde bulunan sanığın, organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırı suçunu işlemesine engel harici bir neden olmaksızın kendiliğinden eylemine son verdiğinin tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK"nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme düzenlemesi de nazara alandığında sanığın eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs olmayıp, vazgeçme anına kadar gerçekleşen kısmının cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesinden dolayı anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 15.04.2019 gün ve 2019/775 Esas, 2019/880 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 05.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.