22. Hukuk Dairesi 2015/35937 E. , 2016/4640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, banka zararının tahsiline, karşı davacı ise kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, her iki davayı da kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili; ... isimli şube yetkilisinin zimmete para geçirme işleminde davalının da kusurlu olduğunu ileri sürerek davalıdan banka zararının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili; müvekkili hakkında cezai bir soruşturma dahi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, açtığı karşı dava ile kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleştirilen İş Mahkemesinin 2005/922 esas sayılı dosyasında ise davalı, .... İcra Müdürlüğünün 2003/4270 esas sayılı dosyada borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet ve icra inkar tazminatları ile bankaya yaptığı ödemelerin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak ana dosyadaki davacı talebinin kısmen kabulüne; birleştirilen dosyada davalı-karşı davacının borçlu olmadığının tespitine, istirdata dönüşen bir kısım ödemenin davacı bankadan tahsiline, .... İcra Müdürlüğünün 2003/4270 esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline, kötüniyet tazminatı talebinin reddine ve icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece uyulan bozma ilamı çerçevesinde alınan bilirkişi heyet raporu, bozma ilamı gereklerini yerine getirmemektedir. Zira, bozma ilamında davalı işçinin özen borcuna aykırı davrandığı hususu bozma ilamı ile kesinleştiği halde, raporda şube yetkilisi "ın zimmet fiilleri sebebiyle oluşan zarardan davacı bankanın özen gösterme borcuna aykırı davrandığı gerekçesiyle vezne görevlisi davalının malen sorumlu olduğu iddiasının davacı ve şube yetkililerinin denetim kusurları nedeni ile haklı olmadığı ve bankanın bu eylemlerinin davalı açısından nedensellik bağını kestiğinin kabul edilmesi hatalıdır. Yine söz konusu rapor, kusur konusunda kendi içinde çelişkiler arz etmekte olup raporda bir taraftan davalının özen borcuna aykırı davrandığı gerekçesinin haklı olmadığı belirtilirken, diğer taraftan işverenin eşit işlem borcu nedeni ile özen borcuna riayet etmedikleri anlaşılan Şermin Nazlı Hasbay dışındaki personel için öngörülen iki ikramiye tutarında mali sorumluluğa gidilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir. Oysa, diğer bir kısım personele verilen iki ikramiye tutarındaki yaptırım kararının disiplin yaptırımı niteliğinde olduğu, mali sorumluluk ile bir ilgisinin bulunmadığı, kaldı ki bu çalışanların davalı ile aynı görevi yapmadıkları açıktır.
Mahkemece, banka şube yetkilisi Şermin Nazlı Hasbay aleyhine açılarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28.10.2013 tarihli, 2013/2619 esas ve 2013/18953 karar sayılı ilamı ile onanan Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/180 esas sayılı tazminat dosyası ile Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/2 esas sayılı ceza dosyası ve kapsamındaki bilirkişi raporu ile Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2006/10798 esas sayılı bozma ilamına göre alınması halinde bozma sonrası bilirkişi raporu celp edilmeli, bankanın denetim görevi yapmamasının, davalının müşterinin kimliğini veya hesap sahibi olup olmadığını kontrol etmeden ödeme yapma eylemini meşru hale getirmeyeceği, davalının teftiş raporunda tespit edilen söz konusu ve bankacılık mevzuatına aykırı diğer eylemleri ile oluşan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu belirtilerek, yukarıda belirtilen tazminat ve ceza dosyaları ile birlikte değerlendirme yapılarak, davalıya atfedilen hukuka aykırı eylemlerden kaynaklanan zarar miktarı ile davalının banka zararındaki kusur oranının tespiti amacıyla iktisatçı, ticaret uzmanı ve bankacı bilirkişilerden müteşekkil yeni bir bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca, alınacak bilirkişi heyet raporuna göre, davalının kusurlu olacağı miktar, teminat senedindeki miktardan mahsup edilmeli, sadece fazla kısım yönünden davalı-karşı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmelidir.
Mahkemece verilen hükmün bu gerekçelerle ikinci kez bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.