3. Hukuk Dairesi 2013/1212 E. , 2013/2269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 15.000 TL"nin 05.03.2005 tarihinden başlamak üzere aylık %3 faizi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın husumet yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davalının murisinin eşi ... adına tapuda kayıtlı olduğunu, murisin ölmeden önce kızına vekalet vererek dava konusu taşınmazı 26.02.2005 tarihli satış protokolü ile davacıya sattığını karşılığında davacının 15.000 TL ödediğini, tapu devri yapılmadan tapu malikinin vefat ettiğini, davalının tapu malikinin mirasçılarından olduğunu, murisin borçlarından müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek dava konusu taşınmaz için murise ödenen 15.000 TL"nin 05.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek aylık %3 faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davaya konu borcun tereke borcu olmadığını, davalının müşterek sorumluluğu bulunmadığını, davaya konu adi senedin terekeyi bağlayan bir niteliğide olamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın dayanağı olan harici satış sözleşmesinin tapu maliki ... adına hareket eden ... ile davacı arasında yapıldığı, davalının bu satış sözleşmesinde taraf olarak isminin bulunmadığı bu nedenle davalıya husumet yöneltilmeyeceği gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu satış protokolü incelendiğinde; dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tapu malikinin noterden vekaletname vererek vekil ... tarafından satış sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 599.maddesi uyarınca; "Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar, mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar..."
Kural olarak, bir kimsenin ölümü ile malvarlığının bir bütün olarak mirasçılarına geçmesini ifade eden külli halefiyet gereğince, mirasbırakanın kişisel özelliklerinin ağır bastığı, düşünsel ve bedeni özellik ve yetenekleri gözönünde bulundurularak yapılmış, borcun bizzat mirasbırakan tarafından yerine getirilmesi gereken şahsi edim borçları dışında, malvarlığından ifa durumunda olunan maddi edim borçları mirasçılara intikal eder.
Mirasbırakanın borçları, ölümünden önce yaptığı hukuki işlemlerden, işlediği haksız fiillerden, malvarlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşmeden ve ölüm anına kadar oluşan birtakım olgular nedeniyle doğrudan doğruya kanundan doğabilir.Mirasçıların sorumluluğu bakımından borcun kaynağı önemli değildir.
TMK"nun 640.maddesi uyarınca, mirasbırakanın ölümü ile miras, mirasçılara geçmekte ve miras üzerinde de iştirak halinde mülkiyet hükümleri cereyan etmeye başlamaktadır. Bu mülkiyet rejiminde mirasın bütünü mirasçıların tamamına ait olmakla tüm haklardan oluşan tereke üzerinde iştirak halinde ortaklık devam ettiği sürece mirasçıların bağımsız payları ve tasarruf hakları bulunmamaktadır.
Somut olayda murisin verdiği vekaletname üzerine vekil olarak ... ile yapılan harici sözleşmeye istinaden taşınmaz bedeli olarak verilen 15.000 TL mirasçı olması nedeni ile davalıdan talep edilmiştir. TMK"nın 641.maddesi uyarınca mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Terekenin borcundan müteselsilen sorumlu olan mirasçılardan birine karşı dava açılabileceği düşünülmeden davalının sözleşmede imzasının bulunmadığından bahisle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.