Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6047
Karar No: 2021/6850
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6047 Esas 2021/6850 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6047 E.  ,  2021/6850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılar ..., ... ve dava dışı ... ile imzalanan 24/07/2004 tarihli emlak alım satım sözleşmesine göre 379 ada, 33 parsel de bulunan taşınmazı 410.000 TL karşılığında devraldığını, 26/07/2004 tarihinde ise resmi satış işlemlerinin yapıldığını ancak tapu kayıtlarında ..."ın isminin geçmediğinin görüldüğünü, bunun üzerine satın aldığı taşınmazının bir kısmının ruhsat ve eki projesine aykırı olduğu gerekçesiyle belediye ekiplerince yıkıldığını, belediye ekiplerince yıkılan bahse konu taşınmazın 21 m2"lik kısmının bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL"sinin taşınmazın satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalı ...; davacı tarafın satın aldığı gayrimenkul ve buna ödediği bedelin tapuda belirtilen proje ve yönetim planına göre belirlenmiş olan 35 nolu bağımsız bölüm ile buna ait arsa payına ilişkin bedel olduğunu, davacı tarafın zarar iddiasının ve bu zarar ile tapu maliki arasında kurduğu illiyet bağının dayanaksız olduğunu, dava şartı eksikliği olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... ; davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...; davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 29/03/2018 tarihli, 2016/20766 E 2018/3708 K sayılı ilmaıyla “mahkemece hem usul hem esas yönüyle red gerekçesi oluşturulduğu, davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise, davanın öncelikle usulden reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yagılama sonucunda 818 Sayılı BK"nın 215/2. maddesi gereği davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.



    ./..

    -2-

    1)6100 sayılı HMK"nin 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nin 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK"nin 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK"nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi Yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
    Eldeki davada mahkemece 08/01/2019 tarihli son celsede kısa karar ile “818 Sayılı BK"nın 215/2. maddesi gereği davanın reddine” dair hüküm oluşturulmuş, gerekçeli kararda; davanın, 818 sayılı BK"nın zamanaşımı düzenlemesinden bahisle reddine dair kısa karar oluşturulmuş ise de, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki davalıların tamamının zamanaşımı definde bulunmadığı, bu nedenle zamanaşımı definde bulunan ... yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar yönünden ise açıklanan gerekçelerle esastan reddine karar verilmesi gerektiği, buna rağmen diğer davalılar yönünden de zamanaşımı definden reddine dair kısa karar oluşturulduğu, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına bu hususun tashih edilmediği belirtilerek kısa karar ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur.
    Mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere ve 10/04/1992 tarih ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı içtihatı birleştirme kararında da benimsendiği gibi kısa karar ile bağlı kalınmadan, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilerek ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, yeniden bir karar verilmesi için çelişkili olarak kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2)Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi