4. Hukuk Dairesi 2020/2341 E. , 2020/2998 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ :... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 19/12/2019 gününde verilen dilekçe ile tacirler arası haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine dair verilen 20/12/2019 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesince verilen 18/03/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
İlk derece mahkemesince ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle verilen görevsizlik kararına karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (3) nolu alt bendinde, mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından davanın esası incelenmeden dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği; aynı şekilde 362. maddesinin 1. fıkrasının ( c ) bendi ile de yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği; düzenlenmiştir. Öte yandan, yine aynı Kanun"un 23. maddesinin 2. fıkrasında ise, bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar, hükmüne yer verilmiştir. Zikredilen Kanun hükümleri amacına uygun olarak yorumlandığında, HMK’nın bölge adliye mahkemelerine ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisine ilişkin olarak kesin nitelikte karar verme yetkisi tanıdığı, buna göre anılan Kanun ile görev hususunun en geç bölge adliye mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, HMK 355. madde kapsamında görev hususunu inceleyen bölge adliye mahkemesi kararına karşı özellikle HMK’nın 362. maddesinin 1. maddesinin ( c ) bendi de gözetildiğinde temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı sonucuna varılmalıdır.
Öte yandan, 28/07/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 sayılı Kanun’la, ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkiye ilişkin kararları ile ilgili olarak 6100 sayılı Kanun’un 362. maddesinin ( c ) bendi değiştirilmiş “yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar” şeklinde hükmün lafzı daha açık hale getirilmiş ve bu hususta oluşan tereddütler giderilmiştir. Yine 362. maddeye bir fıkra da eklenerek “353. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı” hüküm altına alınmış, eklenen bu bent ile 353. madde hükmü arasında uyum sağlanmıştır.
Şu halde, bölge adliye mahkemesinin görev hususunu çözümler nitelikteki kararları kesin olup temyiz yoluna başvurulamayacağından davalının temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere görevle ilgili bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamayacağından davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, HMK 373. madde uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/09/2020 gününde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.