23. Hukuk Dairesi 2011/4780 E. , 2012/1936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil ... gelmiş davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır davalı tarafın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının aidat borcunu ödememesi üzerine toplam 69.447,54 TL "nin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazının haksız olduğunu, aidat ve gecikme faizi borcunun davalının müvekkili aleyhine açtığı menfi tespit davasında belirlenmesine rağmen aidat ve faiz borcuna itiraz edildiğini ileri sürerek, şimdilik davacının takibin 25.000,00 TL"sı kısmına yaptığı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife aidat ve gecikme faizi borcu bulunmadığını, 1999 yılındaki genel kurulda alınan faiz kararının batıl olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının, aidat borcunu ödememesi üzerine davacı kooperatifin aidat borcunun ödenmesi için ihtar gönderdiği, davalının, ihtarda belirtilen miktarda borcu bulunmadığına dair açtığı menfi tespit davasının reddedilerek kesinleştiği, kesinleşen karara göre davacının, davalı ortaktan aidat ve gecikme faizi alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 25.000,00 TL üzerinden devamına, anılan miktar üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, faiz konusunun değerlendirilerek haftalık %4 oranındaki faizin 1999 yılındaki genel kuruldan bu yana uygulanarak borcun belirlenmesi ve mahkemece bu belirlemeye göre verilen kararın kesinleşmesi karşısında, geciken aidat borçlarına kesinleşen faiz oranın uygulanarak aidat borcunun hesaplanmasında
bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, menfi tespit davası eda davası niteliğinde olmadığından bu davada belirlenen miktar esas alınarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, davacı kooperatifin kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılarak, genel kurulca belirlenen aidatlar ve davacının her türlü ödemeleri belirlendikten sonra, Borçlar Kanunu’nun 84. maddesi gözetilerek, kooperatif genel kurullarınca sonraki yıllarda belirlenen değişen faiz oranları uygulanarak davalının ana para ve faiz borcunun denetime elverişli bilirkişi raporuyla belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
3- Kabule göre de, itirazın iptaline karar verilen 25.000,00 TL’nin ne kadarının ana para, ne kadarının faiz borcu olduğu belirlenmeden BK.’nun 104/son maddesine aykırı hüküm kurulması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.