Esas No: 2007/10336
Karar No: 2007/10411
Karar Tarihi: 27.06.2007
Hak Düşürücü Süre - Hizmet Tespiti - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/10336 Esas 2007/10411 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/10336 E., 2007/10411 K.
21. Hukuk Dairesi 2007/10336 E., 2007/10411 K.
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
- HİZMET TESPİTİ
- 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 79 ]
"İçtihat Metni"
Davacı, davalı işveren nezdinde 14.03.1978 tarihinden itibaren çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-
Davacı, davalıya ait işyerinde 14.03.1978 tarihinden beri hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 14.03.1978-12.12.1998 tarihleri arasında hizmet tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuç, içerisindeki bilgi ve belgelere uygun değildir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesidir. Bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki, bu tür kanıtların bulunmaması, salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Anılan maddede; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılıp değerlendirmeden sonuca gidildiği ortadadır. Davacının SSK kaydı yoktur. Dosya içinde bulunan karar defteri içeriğine göre davacının işine 10.10.1995 tarihinde son verildiği, 01.03.1997 tarihinde ise yeniden işe alınmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının işine son verildiği 10.10.1995 tarihini izleyen yılın sonundan başlayarak 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde yazılı 5 yıllık hak düşürücü süre fazlasıyla geçmiştir. Bu durumda, 01.03.1997-12.12.1998 tarihleri arasındaki süreler yönünden davanın kabulü, diğer süreler yönünden de hak düşürücü süreden reddi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 27.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.