Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5740
Karar No: 2021/6881
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5740 Esas 2021/6881 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5740 E.  ,  2021/6881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 213 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin satışı hususunda davalıya... Başkonsolosluğu aracılığı ile vekalet verdiğini, davalının uzun süre geçmesine rağmen tarafına bilgi vermediğini, vekaleti verdiğinde Irak’ta olduğunu, döndükten sonra yaptığı araştırma sonucunda davalının taşınmazdaki hissesini 03/08/2011 tarihinde dava dışı şirkete sattığını öğrendiğini, davalının satış işlemini yapmasına rağmen satış bedelini tarafına ödemediğini, satış bedelinin kendi hissesi ile beraber birkaç hisse satışı daha olduğundan toplam 240.000 TL olarak gösterildiğini, tapudaki satışlarda taşınmaz bedelleri olduğundan daha düşük gösterildiğinden hissesine düşen miktarın daha da yüksek olması gerektiğini ileri sürerek, 30.000 TL satış bedelinin satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; paydaşlar ile alıcı şirketin aralarında bir anlaşma yaptıklarını ve kendisinin de o anlaşma gereğince işlem yaptığını, görünürde tapuda satış işlemine yönelik olarak imza atmış olmasının gerçekte satış parasını bizzat aldığı sonucunu doğurmayacağını, bu durumu davacı ve diğer paydaşların bildiğini, alıcı şirket tarafından da payların parasının tarafına ödenmediğinin kendilerine ihtar edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; dinlenen tanık beyanları nazara alınarak, davalının taşınmazın satışıyla ilgili satış bedeline karışmayacağının ve davalıya satış bedeliyle ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, aksini ispatlar nitelikte bir sözleşme, banka dekontu, belgenin dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; tapudaki işlem tarihi olan 03/08/2011 ile dava tarihi 13/07/2016 arasında geçen süre ve bu süre içinde davacının satış bedeline ilişkin herhangi bir talepte bulunmaması, vekaletname düzenlenirken tarafların bir arada olmayışları, tanık beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalıya verilen vekaletnamenin diğer paydaşlar gibi sadece tapudaki işlemleri yürütmek amacıyla verildiği, taraflarca ve dava dışı şirket tarafından da satış bedelinin ödenmediğinin kabul edildiği, böylelikle davalının taraflar arasındaki vekalet akdine aykırı davrandığı iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
    Vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK"nın 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur.
    Somut olayda; davacının davalıya... Başkonsolosluğu aracılığı ile 05/05/2011 tarihli 275 parseldeki hissesini satış yetkisini de içerir vekaletname verdiği, davalı vekilin bu vekaletname ile davacıya ait hissenin de içinde bulunduğu bir kısım hisseyi 03/08/2011 tarihinde tapuda toplam 240.000 TL bedelle dava dışı şirkete sattığı, ilgili satış senedi incelendiğinde ise davalı tarafından satış bedelinin nakten ve tamamen alındığının yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davalı vekil, hesap verme borcu kapsamında; davaya konu satış bedelini tahsil etmediğini söz konusu satış senedinin aksini ispat edecek güçte yazılı bir delille ispat edememiş olmakla, ilk derece mahkemesince davacıya ait hissenin dava dışı şirkete tapuda satıldığı tarih olan 03/08/2011 tarihi itibariyle gerçek sürüm değerinin denetime elverişli bir şekilde saptanması, davalı vekilin davacıya karşı saptanacak bu bedelle taşınmazı satma ve aldığı bedeli ona göre ödeme yükümlülüğü altında bulunduğunun benimsenmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi