14. Hukuk Dairesi 2015/1996 E. , 2015/5998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/386-2013/200
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.03.1013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni veraset belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden dair verilen 17.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni veraset belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, Kayseri 4.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/235 Esas 2009/687 Karar sayılı veraset ilamının iptaline ilişkin hükmün 2 numaralı bendinin iptali yeni nüfus kaydına göre muris R.. Ş.. ve İ... Ş.."in mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesini talep etmişlerdir.
Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olduğu Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacıların taleplerinin yargılamanın iadesi niteliğinde olduğu, incelemenin HMK"nın 378/1 maddesi uyarınca Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılması gerektiği belirtilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, HMK"nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 01.03.2013 tarihinde açılmıştır.
Daha önce yürürlükte bulunan HUMK"nın sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen 8/II-6. bendi "mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına…" bakar şeklinde olduğu halde sonradan yürürlüğe giren HMK"nın 1. maddesinde, "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir" hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 2. maddesinde ise "Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi" olduğu vurgulanmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 4/1-ç bendinde, "Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalara sulh hukuk mahkemesi bakar" yine aynı kanunun, görevli mahkeme başlığını taşıyan 383/1. fıkrasında; "çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi" olduğu açıklanmıştır.
Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunan TMK"nın 598/1 maddesinde de veraset belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK"nın "çekişmesiz yargı işleri" başlığını taşıyan 382/2-c maddesinin 6. bendine göre mirasçılık belgesi verilmesi sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmekte ve çekişmesiz yargı kapsamında kalmaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi HUMK"nın 8/II-6. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK"nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece veraset belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir.
Buradan hareketle veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki veraset belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığı da bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK"nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan bu dava bakımından HMK"nın 382/2-c maddesinin 6. bendi uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. Davacıların talebi yargılamanın iadesi mahiyetinde olmayıp mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yanlış değerlendirme ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş , bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.