20. Hukuk Dairesi 2016/6230 E. , 2016/11593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
.... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu sırasında 102 ada 148 parsel sayılı 2779,95 m2 yüzölçümlü taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı adına tespit edilmiş, 31.12.2008-29.01.2009 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır.
Davacı Orman Yönetimi; ... köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilana çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesinde gösterilen ve ölçüm ve sınırlandırma yapılmadığı için ada ve parsel numaraları bulunmayan alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanların orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle ... adına tescili isteğiyle ... ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır.
Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tespit tutanakları düzenlenmiş ve kesinleştirilmiş, mahkemece hakkında ayırma kararı verilen, 102 ada 148 sayılı parsel ait kadastro tutanağı getirtilerek, bu yere ilişkin olarak kısmî ilân süresinde dava açılması nedeni ile davalı olduğu belirtilerek davalı hale getirilmiş, asıl dava dosyası olan 2008/23 Esas sayılı dosyada tespit malikleri dahili davalı yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve tespit maliki sayısınca dosyanın tefrikine karar verilerek, yeni esasa kayıt edilmek sureti ile yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmaza ilişkin davacı tarafın davasinin kısmen kabulü ile Fen Bilirkişisi ..."ın 25/11/2014 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 2173,89 m2"lik kısmın kadastro tespitinin iptali ile bu kısmın orman vasfı ile aynı ada içerisinde son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına tespit ve tesciline, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 606,06 m2"lik kısmın ise tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, 06/08/2008-05/09/2008 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı kanunla değişik 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosuna itiraz davası olup, Orman Yönetimi tarafından kısmı ilan süresi içerisinde davalı ... ve ... Köyü Tüzel Kişiliğine karşı husumet yöneltilerek dava açılmış, mahkemece bazı parseller açısından tefrik kararı verilerek dosyanın yeni esasa kaydı sırasında ... ve köy tüzel kişiliği davada taraf gösterilmemiştir.
Oysa dava konusu taşınmaz için Orman Yönetimi tarafından kısmi ilan süresi içinde dava açıldığına ve taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlediği sırada taşınmaz açısından açılmış bir dava olduğuna göre, kadastro tutanaklarının malik hanelerinin açık olduğu kabul edilmeli ... ve köy tüzel kişiliği davada taraf olarak yer almalı ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince re"sen araştırma yapılarak gerçek haksahibi belirlenmelidir.
6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1-A.... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2- ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3- Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun ""Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ... ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı, ilgili Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve hazinenin davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi, davalı ... Başkanlığının temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.