16. Hukuk Dairesi 2014/7373 E. , 2015/3105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 128 ada 1 parsel sayılı 772,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Haziran 1969 tarih, 13 sıra numaralı tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... 05.03.1998 tarihinde kesinleşen tescil ilamı ile oluşan Ocak 2005 tarih, 1 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 31.05.2013 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli (KROKİ:5) BJ harfleriyle gösterilen 139.40 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tespitinin iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı belediye binasının taşınmaza tecavüzlü olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine, çekişmeli taşınmazdan geriye kalan bölümün tespit gibi Beytüşşebap Belediyesi adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 139,40 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı dayanağı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Davacının dayanağı tapu kaydı Belediyenin de taraf olduğu tescil ilamı ile oluşmuş olduğuna göre tescil ilamının tarafları bağlayacağı, buna göre ilamın kapsamının belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A ve 20/B maddelerinde yer alan düzenlemeye göre “Kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur. Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tespit yapılır.
Somut olayda, hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşen, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1997/26 Esas, 1998/3 Karar sayılı tescil ilamı dosyasında bulunan 25.07.1997 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde “S2” olarak gösterilen bölüm kapalı bir geometrik şekil oluşturmayıp, “Halk Eğitim Merkezinden” “..."ne” çıkan yol açık bırakılmış; bir başka ifade ile kararın eki krokide “S2” olarak davacı adına tesciline karar verilen taşınmazın batı sınırı belirli bir geometrik şekil oluşturmayacak biçimde genişletilmeye elverişli halde gösterilmiştir. Bu durumda davacı dayanağı tapu kaydının oluşumuna esas tescil ilamı krokisinin fenni sıhhate uygun olmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, tapu kaydının miktarına itibar etmek zorunludur. Tapu kaydı kadastro sırasında miktarı kadar, davacı adına tespit edilen dava dışı 135 ada 9 parsel sayılı taşınmaza revizyon görmüş olduğuna göre bu kez, davacı lehine tapu kayıt miktar fazlası yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu üzerinde durmak gerekecektir. Ne var ki; çekişmeli taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/A maddesi kapsamında “hizmet malı” niteliğinde bulunan ve 1992 yılında yapılan davalı ...na ait idari hizmet binası yer almış olup, davacının zilyetliği bulunmamaktadır. Bu durumda 2009 yılında yapılan kadastro tespitinden önce davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinden de söz edilemeyeceğine göre davanın reddine, çekişmeli 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar vermek gerekirken, usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.