MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 550 ada 10 parsel sayılı 417,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."a ait binanın (C) harfi ile gösterilen kısmının imar yoluna tecavüzlü olduğu, haritasında (D) harfi ile gösterilen ..."a ait binanın imar yoluna tecavüzlü olduğu, haritasında (A) harfi ile gösterilen alanın ..."ın, (B) harfi ile gösterilen alanın ise ..."ın kullanımında olduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 200 m2"lik bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 550 ada 10 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 6831 kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığının ve kadastro bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 77,65 m2"lik kısmın ..."un kullanımında olduğunun, krokisinde ... oğlu ..."a ait binanın (C) harfi ile gösterilen kısmın imar yoluna 38,86 m2 tecavüzlü olduğunun, haritasında (D) harfi ile gösterilen ... oğlu ..."a ait binanın imar yoluna 4,46 m2 tecavüzlü olduğunun, haritasında (A) harfi ile gösterilen 262,36 m2"lik alanın ... oğlu ..."ın kullanımında (B) harfi ile gösterilen 55,92 m2"lik alanın ... oğlu ..."ın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro Hakimi infazı mümkün sicil oluşturacak şekilde tescil hükmü kurmak zorundadır. Ayrıca HMK"nın 297. maddesinde öngörüldüğü üzere kararın hüküm sonucu kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemenin gerekçeli kararının hüküm kısmının 2. bendinin 2. paragrafında “6831 Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığının ve kadastro bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 77,65 m2"lik kısmın ..."un kullanımında olduğunun” şeklinde hüküm kurulurken, 2. bendinin 5. paragrafında “haritasında (A) harfi ile gösterilen 262,36 m2"lik alanın ... oğlu ..."ın kullanımında, (B) harfi ile gösterilen 55,92 m2"lik alanın ... oğlu ..."ın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına,” şeklinde hüküm kurulmuştur. Böylelikle hükümde (A) harfi ile gösterilen alanlar yönünden karışıklık meydana getirilmiştir. İnfazda duraksamaya yer verecek ve karışıklık yaratacak biçimde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 02.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.