16. Hukuk Dairesi 2014/14372 E. , 2015/3157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca Kadastro Hakiminin, doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde ve çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında sicil oluşturmaya elverişli bir karar vermek zorunda olduğu, çekişmeli taşınmazın geometrik şeklini değiştirir şekilde verilen hükümlerin fen bilirkişi raporuna dayanması ve bu rapor ile irtibatlandırılması, hükmün infazı açısından zorunlu bulunduğu, somut olayda hükme esas alınan fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda temyize konu taşınmazların hangi bölümünün ne miktarda tesciline karar verildiğini gösterecek şekilde fen bilirkişi raporu, haritası ve hüküm esasında irtibat kurulmamış olmakla hükmün infazında tereddüt meydana getirildiği, hal böyle olunca yukarıda açıklanan şekilde fen bilirkişisinden infazı mümkün rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 104 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 473,93 m2 ile (D) harfi ile gösterilen 44,92 m2"lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın birbirini takip eden son parsel numaraları verilerek davacı Nürsel Budak adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 104 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 4.002,36 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 104 ada 35 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 146,27 m2"lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı Nürsel Budak adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 104 ada 35 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 2.028,03 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (L) harfi ile gösterilen 347,26 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı Nürsel Budak adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (F), (G) (H) , (I) (İ) ve (K) harfleri ile gösterilen toplam 8.312,45 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı Hazine vekilinin çekişmeli 104 ada 35 parsel ve 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan 104 ada 35 parsel ve 139 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükmün ONANMASINA,
2- Davalı Hazine vekilinin çekişmeli 104 ada 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak mahkemenin, bozmadan önceki kararında, dava konusu 104 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 518,85 metrekarelik bölümü davacı tarafından temyize getirilmediğinden davalı Hazine lehine hüküm kesinleşmiş ve davalı lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Hal böyle olunca; dava konusu 104 ada 15 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 03.02.2014 tarihli haritada (C) ve (D) harfi ile gösterilen toplam 518,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı taraf yararına doğan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde kabulüyle çekişmeli 104 ada 15 parsel sayılı taşınmaza yönelik hükmün BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.