22. Hukuk Dairesi 2014/34255 E. , 2016/4952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı-karşı davalı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise avans alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş ve davalı-karşı davacı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı, uzun süredir ücretlerinin eksik ödendiğini ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı, davacının iş sözleşmesinin 19.10.2012 tarihinde feshedildiğini ve kıdem ve ihbar tazminatı ile izin alacaklarının davacının kendilerine olan avans borcundan mahsup edildiğini, davacının hala 52.395,95 TL avans borcu bulunduğunu savunarak, davanın reddini ve avans borcunun davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulün karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı- karşı davalının gerekçesi açıklanmayan tüm, davalı- karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74 ve 75 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 25. ve 26. maddeleri uyarınca hakim, dava veya cevap dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka şeye karar veremez.
Somut olayda, davacı- karşı davalı işverene gönderdiği ihtarnamede ücret alacağı bakımından bir tablo oluşturmuş ve tabloya göre işverenden 107.167,00 TL ücret alacaklısı olduğunu, bundan 73.725,00 TL avans borcu mahsup edildiğinde 32.442,00 TL ücret alacağı kaldığını belirtmiştir. Tablo incelendiğinde; davacının her bir ödeme için ayrı ayrı ay ve yılı belirtilmek sureti ile 64.000,00 TL ücret ödemesini kabul ettiği ve ödenen bu tutar ile birlikte avans borcunu mahsup ettiğinde kalan ücret alacağını belirlediği; buna göre de tabloda 2011 yılından işverenin hiç borcu bulunmadığının ve 2012 yılından olan borcunun ise 5.156,00 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, davacı tarafından kendisine ödendiği kabul edilen 64.000,00 TL"lik miktar sırasıyla 2004 yılından itibaren zamanaşımına uğramış olan ücret alacaklarından mahsup edilmiş ve davacının 96.166,67 TL ücret alacağı olduğu belirlenmiştir. Öncelikle taleple bağlılık ilkesi gereği davacının 2011 yılından ücret alacağı kalmadığı ve 2012 yılından kalan ücret alacağının 5.156,00 TL olduğunun kabulü gerekir. Ardından, davacı kendisine yapılan ödemeleri ayrı ayrı belirttiğine göre ödemeler ilgili döneme ilişkin kabul edilmeli ve davalı- karşı davacının zamanaşımı def"i de dikkate alınarak dava konusu ücret alacağı yeniden hesaplanmalıdır. Yanılgılı tespitler içeren bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.