9. Hukuk Dairesi 2021/11095 E. , 2021/15931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve davacı vekilince cevap dilekçesinde duruşma talep etmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30/11/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili sendika ile davalı ... arasında toplu iş sözleşmeleri bağıtlandığını, davalıya bağlı işyerlerinde çalışan işçilerin ücretlerinden üyelik ve dayanışma aidatlarının kesilmesi talebini içeren yazının davalıya tebliğ edildiğini, ancak 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"na göre kesilmesi gereken üyelik ve dayanışma aidatlarının, toplu iş sözleşmesine göre belirlenmiş süre içerisinde davalı tarafından ödenmesi gerekirken ödenmediğini ileri sürerek 150.000,00 TL sendika üyelik ve dayanışma aidatı asıl alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte, ayrıca dava tarihine kadar 1.000,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, 534.008,58 TL işlemiş faiz alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığı, faiz talebinin yerinde olmadığı ve ayrıca davacının talebinin fahiş olduğunu savunarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilamına uyarak, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Yargılamanın geldiği bu safhada, Mahkemece bozmanın gereğine uygun olarak dava konusu sendika aidat alacağının belirlenip belirlenmediğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemenin daha evvel verdiği iki karar da, davalı Belediyenin dava tarihinden önce ve sonra yaptığı aidat ödemelerinin hüküm altına alınan alacaktan eksik ve hatalı olarak mahsup edilmesi nedeniyle Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nce bozulmuştur.
Dosya kapsamına göre; en son Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nden sadır olan 14.01.2020 tarihli bozma ilamından önce verilen mahkeme kararında, dava tarihinden sonra ödenen 25.05.2012 tarihindeki 10.000,00 TL., 18.12.2012 tarihindeki 10.000,00 TL. ve 19.09.2013 tarihindeki 30.000,00 TL. olmak üzere toplam 50.000,00 TL.’lik tutar asıl alacağın işlemiş faizinden mahsup edilmiş ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin anılan bozma ilamında da dava tarihinden sonra ödenen 50.000,00 TL’nin işlemiş faiz alacağından mahsubunun isabetli olduğuna işaret edilmiştir.
Buna karşın Mahkemenin bozmadan sonra hükme esas aldığı bilirkişi raporunda, dava tarihinden sonra ödenen toplam 20.000,00 TL.’lik alacak işlemiş faizden mahsup edildiği anlaşılmakta ise de; dava tarihinden sonra ödenen 30.000,00 TL.lik meblağın bu kalemden mahsubunun yapılıp yapılmadığı açık değildir.
Bu durumda; Mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda açıklanan 30.000,00 TL.’lik meblağın işlemiş faiz alacağından mahsup edilip edilmediğinin denetime elverişli şekilde açıklığa kavuşturulması, şayet mahsup edilmemiş ise işlemiş faiz alacağının buna göre yeniden belirlenerek hüküm altına alınmasından ibarettir.
Ayrıca, 30.000,00 TL.’lik meblağ asıl alacaktan mahsup edildiği gibi bir durum ortaya çıkarsa bozma kararlarının gereği olarak bu usul hatalı olacağından yeniden asıl ve işlemiş faiz alacak miktarlarının belirlenmesi gerekeceği de gözden kaçırılmamalıdır.
3-Uyuşmazlık konusu aidat alacaklarına uygulanan işlemiş faiz oranlarının bozma ilamlarına göre isabetli olarak belirlenip belirlenmediğinin de ele alınması gereken diğer bir husustur.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin eldeki bu dosyada daha evvel verdiği her iki bozma ilamında, işlemiş faiz alacağının bankalarca fiilen uygulanan işletme kredisi faiz oranlarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiş ve bunun için de izlenmesi gereken usul detaylı olarak açıklanmıştır.
Bozma ilamına uyan Mahkemece bankalarca fiilen uygulanan işletme kredisi faiz oranları için yapılan araştırmada Vakıflar Bankası, Halk Bankası, Ziraat Bankası, Şekerbank, İş Bankası Kalkınma ve TEB-Fortis gibi muhtelif bankalardan belge istenilmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda Türkiye Halk Bankası ve TEB-FORTİS bankalarınca bildirilen verilerin esas alındığı açıklanmakla yetinilmiş, hesap tablosunda bu oranlar da gösterilmemiştir.
Dosyada mevcut Banka verilerinin incelenmesi ile Türkiye Halk Bankası’nın 01.01.1996-14.08.2010 tarihleri arasında faiz oranlarını bildirdiği, TEB-Fortis Bankası’nın ise 2001 yılından evvelki döneme ulaşamadığından, yalnızca 2001 yılı sonrası döneme ilişkin verileri gönderdiği görülmüştür. Diğer banka verilerine göre hesaplanan dönemler içinde daha yüksek işletme faiz oranlarının uygulandığı da anlaşılmış ise de temyiz edenin sıfatına göre bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan banka isimleri belirtilmekle yetinilip, hesap tablosunda aylık dönemler itibariyle uygulanan bu banka faiz oranları açıkça gösterilmediğinden denetime açık değildir. Mahkeme kararında da bu yönde bir gerekçe oluşturulmamıştır. Dolayısıyla karar, işlemiş faiz alacağı yönünden temyiz denetimine açık olmadığı gibi bu olgu davalının gerekçeli karar elde etme hakkının da ihlali sonucunu da doğurmaktadır.
Netice itibariyle; denetime elverişli olmayan hesap raporuyla gerekçeli karar elde hakkını ihlali sonucunu doğuracak bir şekilde karar verilmesi tekrar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.