10. Hukuk Dairesi 2020/11479 E. , 2021/4558 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve bozma nedenine göre davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Eldeki dosyada davacı, davalı pide salonu işyeri nezdinde 10/11/2005-24/02/2012 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve inceleme neticesi davacının davalı işyerinde 01/08/2009-22/12/2010 ile 01/01/2012-24/02/2012 tarihleri arasında çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmiş ise de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma neticesi varılmıştır. Gerçekten, ihtilaf konusu 10/11/2005 -31/07/2009 tarihleri arası dönem yönünden davacı ve davalı işyerinin çalışmaları hakkında herhangi bir bilgisi ve görgüsü olmayan, hüküm kurmaya yetersiz ve elverişsiz komşu işyeri tanık beyanları dikkate alınarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle davacıya ihtilaf konusu 10/11/2005 -31/07/2009 tarihleri arası dönemde çalışması kayıtlarda yer alan ve davalı işyerinde geçen çalışmalarını bilebilecek nitelikteki komşu işyeri sahipleri ve çalışanları ile davalı işyerinin pide salonu olmasına göre sürekli iş ilişkisinde bulunulan ve un, et, sebze gibi malzemelerin temin edildiği işyeri sahipleri Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31’inci maddesi kapsamında açıklattırılmalı, tespit olunacak bu şahısların davacının davalı işyerlerinde geçen hizmetinin gerçek ve eylemli bir çalışma olup olmadığı yönünde duruşmalarda tanık olarak beyanlarına başvurulmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece yazılı şekilde kurulan hüküm, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davcıya iadesine 01/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.