Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22298
Karar No: 2016/4954
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/22298 Esas 2016/4954 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/22298 E.  ,  2016/4954 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, prim alacağı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı işverene ait Türkmenistan"daki işyerinde 01.12.2006-04.05.2010 tarihleri arasında en son genel müdür yardımcısı olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin ve ücret, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, prim ve manevi tazminat alacaklarını istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının iş sözleşmesinin yaptığı usulsüz işlemlerin öğrenilmesi ve davalıyı zarara uğrattığının tespit edilmesi üzerine haklı sebeple feshedildiğini, davacının en son 18.11.2009 tarihine kadar çalıştığını ve ödenmeyen işçilik alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacının hizmet süresi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır
    Somut olayda; davacı işçi davalı işveren işyerinde 01.12.2006- 04.05.2010 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürerken, davalı işveren davacının 2008 yılından 18.11.2009 tarihine kadar çalıştığını savunmuştur. Mahkemece, davacının 01.12.2006-18.11.2009 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Hizmet süresi başlangıcının 01.12.2006 olarak esas alınmasında dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dosya bulunan davacı işçiye verilen ücretlerin karşılığında alınan makbuzlardan, davacıya en son 27.02.2010 tarihine kadar ödeme yapıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davalının savunduğu 18.11.2009 tarihinden sonra da davacıya yapılan yirmi kalem ödemeye dair makbuzlar bulunmaktadır. Söz konusu makbuzların davacının çalışmasını devam ettirmesi sebebi ile ödenen ücretlere ilişkin olduğu tartışmasızdır. Zira iş sözleşmesi feshedilen işçiye “şahsi avans, vs” açıklaması ile peyder pey yirmi farklı ödemede bulunulması hayatın olağan akışına aykırıdır. Davacı işçi de duruşma sırasındaki yeminli isticvap beyanında, 04.05.2010 tarihine kadar çalıştığını beyan etmiştir. Gerek ödeme makbuzları, gerek davacının yeminli isticvap beyanı ve gerekse tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı işveren işyerinde 04.05.2010 tarihine kadar çalıştığının kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Hüküm altına alınan alacaklar, davacının 01.12.2006-04.05.2010 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek yeniden hesaplamalıdır. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Mülga 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 74 ve 75 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 25 ve 26. maddeleri uyarınca hakim, dava veya cevap dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, tarafların bildirmediği vakıaları kendiliğinden inceleyemez ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz. Tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka şeye karar veremez.
    Somut olayda; davacı işçinin ücret alacağı 01.12.2006-18.11.2009 tarihleri arasındaki çalışma döneminde alması gereken ücretten bu aralıkta ödenen tüm miktarlar düşülerek bakiyesinin hesaplanması suretiyle belirlenmiştir. Ancak, davacı yeminli isticvap beyanında son yedi, sekiz ya da dokuz aya ilişkin ücretinin ödenmediğini beyan etmiş olup, ücret alacağı hesaplanırken tüm çalışma dönemine göre değerlendirme yapılması taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur. Davacının davalı işveren işyerinde 04.05.2010 tarihine kadar çalıştığı belirlenmiş olup, bu tarihten geriye doğru dokuz ay için ücret alacağı hesaplanmalı ve yine son dokuz ayda yapılan ödemeler mahsup edilerek sonuca gidilmelidir. Davacının talebini aşar şekilde tüm dönem yönünden yapılan hesaplamaya itibarla karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davacı işçinin prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Somut olayda; davacı işçi davalı ile aralarında yazılı bir prim anlaşması bulunmadığını, fakat her yıl 30.000,00 USD prim verileceği hususunda işverenle anlaştıklarını ileri sürerek prim alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı işveren, davacı ile aralarında herhangi bir prim anlaşması bulunmadığını savunmuştur. Davacı tarafından delil olarak sunulan 29.01.2009 tarihli belgede “1. hakedişte ilaveten nakit olarak 30.000,00 USD prim ödenecektir” şeklinde ibare bulunduğu, ancak bu belgenin bölge müdürü tarafından imzalanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu belgenin her yıl 30.000,00 USD prim verileceğine delil olmayacağı ve ayrıca belgede bölge müdürünün de imzasının olmadığı gerekçeleriyle isabetli olarak belgeye itibar edilmemiştir. Ancak, dosyadaki 19.06.2009 tarihli “personel ücret ve değişikliği formu” başlıklı belgede “iş bitiminde aylık 500,00 USD prim tahakkuk ettirilip nakden ödenecektir” yazdığı, bu belgenin bölge müdürünce de imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, söz konusu belge geçerli olup, buna göre bu tarihten sonra belirtilen şekilde prim ödemesi yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve varsa ödenmeyen prim alacağı hüküm altına alınmalıdır. 19.06.2009 tarihli belge dikkate alınmadan ve buna göre gerekli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi