4. Hukuk Dairesi 2018/550 E. , 2020/3052 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... (...) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/09/2014 gününde verilen dilekçe ile menkul malın teslimi ve gelir kaybı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu ... plaka sayılı ticari aracın davalıdan alınarak davacıya teslimine ve gelir kaybına ilişkin alacak talebinin kısmen kabulüne dair verilen 26/09/2017 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 29/09/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı adına gelen olmadı, karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava tarihi 08/09/2014 olmasına rağmen karar başlığında 02/12/2015 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır.
Dava, menkul malın teslimi ve gelir kaybına ilişkin alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin 25/12/1993 tarihinde evlendiklerini, dava tarihi itibariyle fiilen ayrı yaşadıklarını, evlilik birliği devam ederken müvekkili tarafından satın alınarak adına kayıt ve tescil edilen ... plaka sayılı ticari taksi olarak kullanılan aracın davalı tarafından müvekkiline iade edilmediğini, tescil tarihinden itibaren davalının tasarrufunda olduğunu, müvekkili tarafından davalı aleyhine boşanma ve söz konusu aracın da içinde bulunduğu mal rejimi davası açıldığını, İstanbul 3. Aile Mahkemesi’nin 2014/475 esas ve 2015/435 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ve mal rejimi tasfiye taleplerinin tefrikine karar verildiğini belirterek, aracın iade ve teslimi ile tescil tarihinden itibaren hesaplanacak gelir kaybının davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, mülkiyeti davacıya ait olan aracın davalı tarafından satın alındığı hususunun ispatlanamadığı gerekçesi ile aracın davacıya teslimi ile bilirkişi raporu hükme esas alınarak tescil tarihinden dava tarihine kadar tespit edilen gelir kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı tarafından davalı aleyhine 10/07/2014 tarihinde boşanma ve mal rejimi tasfiye davası açıldığı, İstanbul 3. Aile Mahkemesi’nin 2014/475 esas ve 2015/435 sayılı karar ile tarafların boşanmalarına ve mal rejimi tasfiye talebinin bu dosyadan tefrikine karar verildiği;...3. Aile Mahkemesi’nin 2015/596 esas sayılı dosyada eldeki dava konusu aracın da içinde yer aldığı mal rejimi tasfiye davasının derdest olduğu ve yargılamanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır.
Şu halde, dava konusu aracın taraflar arasında yargılaması yapılan mal rejimi tasfiye davasına konu olduğu ve bu davanın sonucunun eldeki davayı doğrudan etkileyeceği anlaşılmakla,... 3. Aile Mahkemesi’nin 2015/596 esas sayılı dosyanın sonuçlanarak kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucu dairesinde dosyadaki diğer delillerle birlikte adı geçen davalının hukuksal durumunun tayin ve tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle usul ve yasaya aykırı olan kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi