11. Hukuk Dairesi 2013/8521 E. , 2013/23494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.02.2013 tarih ve 2012/248-2013/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Taç Tekstil Ltd. Şti.’nin ihraç ettiği malları nakliyat sigorta poliçesi kapsamında sigortaladığını, söz konusu emtianın İstanbul’dan Rusya’ya davalı ... Tic. A.Ş. tarafından taşınması sırasında 19.07.2011 tarihinde çalınarak hasara uğradığını, sigortalının emtiasında tespit olunan zarar nedeniyle 24.08.2011 tarihinde 27.945 TL hasar tazminatı ödendiğini, zararın tazmini için TTK m. 1301 hükümlerine göre halef olduklarını, davalının TTK’nın 772. maddesine göre ihtirazi kayıt koymadan kusursuz teslim aldığı malları, TTK’nın 781. maddesine göre kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim edildiği tarihe kadar geçen müddet içinde ziya ve hasarından mesul olduğunu, taşınma sırasında sigortalı malların hasara maruz kalmasına sebebiyet veren davalıya rücu mektubu gönderilmesine rağmen; davalının ödeme yapmadığını belirterek 27.945 TL hasar tazminatının 24.08.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu olan ve hasarlandığı iddia edilen malların iki aşamada taşındığını, bunlardan birincisinin, davacının sigortalısı olan dava dışı Taç Tekst. Firmasının merkezinden İstanbul Marport Limanı’na karayolu ile nakliyesi, diğerinin ise; Marport Limanı’ndan Novorrossisyk/Rusya Limanı’na deniz yoluyla taşınması olduğunu, müvekkilinin bu iki aşamada farklı sıfatlarla yer aldığını, ilk aşama olan kara taşımasını dava dışı Arkas Ulaştırma A.Ş.’nin yaptığını, bu konuda müvekkilinin dava dışı sigortalı Taç Teks firması ile Arkas Ulaştırma A.Ş. arasında komisyoncu olarak yer aldığını, deniz taşıma işi ayağında ise; müvekkilinin dava dışı deniz taşıyanı Arkas Konteynır’ın acentesi sıfatıyla hareket ettiğini, bu durumun konşimento üzerinde yer aldığını, nakliye sigortası poliçesi incelendiğinde poliçede sadece deniz taşımacılığın sigortalandığını, poliçede sigortanın deniz taşımasından önceki veya sonrasındaki kara taşımasını da kapsayacağını belirten herhangi bir ibarenin de bulunmadığını, ancak; malların taşımanın hangi aşamasında hasarlandığının belirlenemediğini, dolayısıyla sorumluluğun belirlenemediğini, davacı tarafından deniz taşımacılığı aşamasının sigortalanmış olması sebebiyle müvekkiline acente olarak husumet yöneltilemeyeceğini,, bununla beraber sigortalının yaptığı satış sözleşmesinin CIF şeklinde yapıldığını, TTK’nın 1143. maddesine göre CIF şeklinde yapılan satışlarda satış konusu malların hasarının taşıyana teslim edildiği andan itibaren satış sözleşmesinin alıcısına geçtiğini, somut olayda da davacının hasarını ödediğini beyan ettiği dava dışı Taç Teks Ltd. Şti.’nin satıcı olduğunu, hasarın artık alıcıda bulunduğunu, bu halde; sigorta tazminatı ödemesinin satıcıya değil alıcıya yapılması gerektiğini, bu ödemeyi tahsil etme hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşımanın deniz ayağı için düzenlenen konşimentoda davalının dava dışı taşıyan Arkas Konteynır Taşımacılık A.Ş.’nin acentesi sıfatıyla yer aldığı,dolayısıyla davalı acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağı,taşımanın kara ayağında ise davalının taşıma işleri komisyoncusu olarak taşıma işini dava dışı Arkas Ulaştırma ve Nak. A.Ş.’ne yaptırdığı,her ne kadar davalı tarafından sigortalıya yurt içi kara taşıması bedeli ile deniz taşımasına ilişkin konteynır yüklemesi ödemeleri ile ilgili fatura düzenlenmiş ise de, davacının dayanak yaptığı sigorta poliçesinin taşımanın sadece deniz taşıması kısmını kapsadığı, deniz taşımasına ilişkin navlun faturası için dava dışı Arkas Konteyner Taş. A.Ş. tarafından sigortalı aleyhine icra takibi yapıldığı, sonuç olarak davada husumetin taşıyıcı dava dışı Arkas Konteynır Taş. A.Ş.’ne yöneltilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; kararı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.