11. Hukuk Dairesi 2013/7600 E. , 2013/23496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.02.2013 tarih ve 2012/82-2013/27 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 25. sınıfta tescilli “CARLA” ibareli markalarının yurt içi ve dışında tanınan bir marka olduğunu, davalı şirketin kötü niyetli biçimde müvekkilinin CARLA ibareli markalarını adına tescil ettirmek çabasına girdiğini, 25. sınıfta yaptığı marka tescil başvurularının reddedildiğini, bu kez 35. sınıfta marka tescillerine yöneldiğini, mağaza girişlerinde ve tanıtımlarında SC SANTA CARLA tanıtım işaretini kullandığını, adına tescilli markaları kapsamında yazılı hizmetler için değil, 25.sınıftaki ürünleri içerecek şekilde kullandığını, bu nedenle markaya tecavüz eyleminden ötürü cezalandırıldığını ve hakkında açılan ve kendi açtığı davaları kaybettiğini, davalının eylemlerinin haksızlığı ve kötü niyeti tespit edilmesine karşın 09.11.2009 tarihinde yeniden görsel, fonetik, işitsel ve umumî intiba olarak müvekkilinin tescilli tanınmış CARLA ibareli markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak ve onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyecek şekilde “ZG CARLA” ibareli 35.sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, marka başvurusuna müvekkilince yapılan itirazın YİDK tarafından 2012/M-300 sayılı kararla haksız olarak kısmen reddedildiğini ifade ederek, hukuka aykırı kurum kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, dava konusu kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkilinin bir çok tescilli markanın sahibi olduğunu, yargılama konusu marka tescil başvurusunun konusu olan işaret ile davacının markalarının benzer bulunmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun CARLA ibaresinden oluştuğu, davalının marka tescil başvurusunun da ZG CARLA ibareli olduğu, CARLA ibaresinin markanın asıl ve ayırt edici unsuru olduğu, zira ZG ibaresinin ayırt ediciliğe bir katkısının bulunmadığı, davalının marka tescil başvurusunun kapsamında 35/2-6. sınıftaki hizmetlerinin yer aldığı, davacı markalarının kapsamında ise bu hizmetlerin yer almadığı, 18 ve 25. sınıf ürünlerin yer aldığı, marka ve başvurunun kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerin aynı türden olmadığı, birbirleri yerine ikame edilebilme olanaklarının bulunmadığı, davalı markasındaki hizmetlerin ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, bu hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, ZG CARLA ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun CARLA ibareli markadan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, zira ürün ve hizmet türlerinin oldukça farklı olduğu, bunun sonucunda CARLA markalı 25. sınıf ürünleri satın almak isterken ZG CARLA ibareli 35/2-6. sınıfta yer alan hizmetleri satın alma yahut yararlanma biçiminde bir yanılgıya düşmeyeceği; başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında mal ve hizmet türlerinin farklılığı sebebiyle işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı; davacının CARLA ibareli markalarının tanınmış marka niteliğinin bulunmadığı, bu sebeple davalının başvurusunun 35/2-6. sınıftaki hizmetler için tescilinin, davacıya ait bayan hazır giyim sektöründe kullanılan markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmeyeceği, davalının SC SANTA CARLA İSTANBUL 44+ ibareli 35. sınıf hizmetleri içeren 2004/59231 sayılı markasının 04.01.2004 tarihinden buyana zaten koruma altında bulunduğu, yargılama konusu başvurunun anılan markanın 35/2-6. sınıf hizmetler bakımından bir serisi niteliğinde bulunduğu, dava konusu marka tescil başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olduğu sonucuna varılmasını gerektirir şüpheden uzak bir kanıtın olmadığı, dolayısıyla YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili; kararı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.