23. Hukuk Dairesi 2012/637 E. , 2012/2220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit, itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle üye olarak kabul edildiğini, peşin para ile ortak olan üyelerden ortak giderler dışında başka para alınmayacağı konusunda karar alındığını, hal böyle iken davalı kooperatifin 26.04.2009 tarihli genel kurul kararıyla vergi, SSK, icra dosyalarına olan borçların ödenmesi için üyelerden 6.000,00 TL alınmasına karar verildiğini, müvekkilinin temerrüde düşmemek için ilk taksit miktarı olan 3.000,00 TL"yi ödediğini, davacının peşin parayla ortak olduğundan sadece alt yapı ve genel giderlerden sorumlu olması gerektiğini, ileri sürerek, davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve ödenen 3.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurulda alınan kararın davacı tarafından yanlış yorumlandığını, 26.04.2009 tarihli genel kurul kararının 6. maddesinde kararlaştırılan aidatın, ortak gider olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava davacısı vekili, davalı tarafından ödenmeyen 3.000,00 TL kooperatif alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş; davalı ... vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ..."ın üyelik aidatını peşin ödemek suretiyle davacı kooperatife üye olduğu, davacının genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğu, davacıdan 26.04.2009 tarihli genel kurul kararıyla istenen paranın genel yönetim ve alt yapı giderlerine ilişkin olup bu bedelin inşaat giderlerini kapsamadığı, ayrıca davacının bu kararın iptali için dava açmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile, davalı ..."ın itirazının iptaline, takipteki asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının bu davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Aslı dava, genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen miktardan dolayı borçlu olmadığının tesbiti ve istirdat; birleşen dava, genel kurul kararına dayalı olarak istenen aidatın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-Davalı kooperatifin 12.03.2004 tarihli genel kurulunda peşin bedelli üye alımına karar verilmiş, Yönetim Kurulunun 02.05.2005 günlü kararı ile de toplam 47.000,00 TL bedel ödemek koşuluyla alt yapı ve çevre düzenlemesi bedeli dışında davacı ..."dan aidat alınmayacağı kararlaştırılarak kooperatife üyelik kaydı yapılmıştır. Davacının peşin ödemeli üye olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Peşin ödemeli ortaklar kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olup, bunun dışındaki devam eden inşaat finansmanına katılım giderlerinden sorumlu değildir.Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, genel kurullarda kararlaştırılan ödeme miktarları gösterilerek, bu ödentilerin nitelikleri belirlenmeksizin davacının sorumlu olacağı görüşü bildirilmiş ise de, soyut değerlendirmelere dayalı bu rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu durumda, mahkemece, kooperatifin kayıt ve belgeleri, genel kurul kararları uzman bir bilirkişiye incelettirilmek suretiyle takip konusu edilen alacağı oluşturan genel giderler veya inşaat finansman giderleri ayrı ayrı belirlendikten sonra yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda, davacının takip konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı ve miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... yararına BOZULMASINA, (2) No"lu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.