Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/17272
Karar No: 2013/23503
Karar Tarihi: 25.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/17272 Esas 2013/23503 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2012/17272 E.  ,  2013/23503 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.11.2011 tarih ve 2011/30-2011/112 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi gerekçeli karar davalı vekili ile birleşen davanın davacısı vekili, tavzih talebinin reddi kararı ise birleşen davanın davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilleri ... ve ..."a ait davalı banka nezdindeki müşterek hesapta bulunan 147.000 Euro"nun, banka çalışanı dava dışı ... tarafından zimmete geçirildiğini ileri sürerek, asıl davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 Euro"nun 10.01.2000 tarihinden itibaren işleyecek Euro için devlet bankalarınca uygulanan en yüksek 1 yıl vadeli mevduat faizi ile birlikte aynen ya da tahsil günündeki TL karşılığının davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06/03/2007 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 73.500 Euro"ya yükseltmiş; birleşen davada ise fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 73.500 Euro"nun 10/01/2000 tarihinden itibaren işleyecek Euro için devlet bankalarınca uygulanan en yüksek 1 yıllık vadeli mevduat faizi ile birlikte aynen ya da fiili tahsil günündeki TL karşılığının davalı bankadan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece asıl ve birlşen davada, davalı bankanın davacılara karşı sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulü ile 73.500 Euro alacağın 5.000 Euro"suna 10/01/2000 tarihinden, 68.500 Euro"nun ıslah tarihi olan 06/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesi uyarınca Euro için Devlet bankalarınca uygulanan en yüksek 1 yıl vadeli mevduat faizi ile birlikte aynen ya da fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalı bankadan tahsili ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Birleşen davanın davacısı vekili, gerekçeli kararda birleşen dava hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmediğini ileri sürerek, tavzih talebinde bulunmuş ise de, mahkemece hüküm fıkrasının tavzih ile değiştirilip, genişletilemeyeceği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
    Gerekçeli karar davalı vekili ile birleşen davanın davacısı vekili, tavzih talebinin reddi kararı ise birleşen davanın davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HUMK"un 382 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi hükmün gerekçe bölümü ile hüküm fıkrasının uyumlu olması gerekmektedir.
    Somut olayda mahkemece gerekçe bölümünde, davalı bankanın mütemerrit olmadığı, dolayısıyla temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edildiği belirtilmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrasının 1. bendinde talep edilen alacağın ıslah edilmeyen kesimi için faiz başlangıç tarihi olarak 10.01.2000 tarihi esas alınmıştır. Bu durum karşısında, hüküm fıkrasının kararın gerekçe bölümüne uygun yazılmaması doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3- Birleşen davada, birleşen davanın davacısı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; her ne kadar anılan davacı vekili, mahkeme kararının hüküm fıkrasında müvekkili hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmediğini ileri sürerek, mahkemeden tavzih isteminde bulunmuş ise de, tavzih ile hüküm fıkrasında genişletme veya değiştirme yapılamayacağı gerekçesiyle, tavzih talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmüş, anılan davacı vekilinin tavzih isteminin reddi kararına ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    4- Ancak, birleşen davada davacı ... vekili tarafından davalı banka aleyhine İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açılan davada 20.06.2007 tarihli 2007/179 Esas, 2007/389 Karar sayılı ilamla dosyanın asıl dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemenin karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 45. ve davamı maddeleri ile kararın temyiz incelemesinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini korumaktadır. Bu durumda, mahkemece her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir. Bu suretle, somut olayda, davacı ... tarafından davalı banka aleyhine de tazminat davası açılmasına ve bu davanın asıl dava ile birleştirilmesine karar verilmesine rağmen, mahkemece
    birleşen dava hakkında, gerekçe bölümünde davanın kabulüne yönelik açıklama yapılmış olmasına rağmen hüküm fıkrasında birleşen davaya yer verilmemesi doğru görülmediği gibi, kararın başlık bölümünde de birleşen davaya ilişkin bilgilere yer verilmemesi de doğru görülmemiş ve hükmün bu yönüyle birleşen davanın davacısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte yazılı nedenle asıl ve birleşen davada davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte yazılı nedenle, birleşen davada davacı vekilinin tavzih talebinin reddi kararına ilişkin temyiz isteminin REDDİNE, (4) nolu bentte açıklanan nedenle birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün birleşen davada davacı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden birleşen davada davacıya iadesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi