17. Ceza Dairesi 2015/13360 E. , 2016/7113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Olay anına ilişkin kamera görüntüleri üzerine yakalanan sanığın, samimi ikrarda bulunarak, suça konu 2 adet bilgisayarı kolluk makamlarına soruşturma aşamasında iade ettiği, 75,00 TL parayı ise iade edemediği, müştekinin, kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat göstermesi nedeniyle atılı hırsızlık suçundan kurulan hükümde TCK"nın 168/1-4 maddesinin tatbik edilerek, ceza indirimine gidildiği, ancak kapı dilinin yamultulması nedeniyle kapıda oluşan zararın sanık tarafından aşamalarda giderilmediği, sanığın müştekinin kapı masrafını karşılayacağı yönündeki beyanı üzerine, sanığa süre verilip, bir sonraki oturumda, bu hususta beyanda bulunmak için hazır olması gerektiği de ihtar edildiği halde sanığın oturuma katılmadığı gibi oluşan zararı giderdiğine ilişkin herhangi bir belge de ibraz etmediği görülmekle, mahkemece mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken “sanığın bizzat pişmanlık göstererek müştekinin uğradığı zararı gidermemesi” şeklindeki gerekçe ile TCK"nın 168. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmekle, sırf müştekinin hırsızlık suçu nedeniyle kısmi iadeye rıza göstermesinin, mala zarar verme suçuna da şamil olmayacağı, bu suç bakımından sanığın zararı tazmin etme iradesi ve çabası göstermesi gerektiği değerlendirilmekle, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suçlar nedeniyle hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-CMK"nın 101/3. maddesi uyarınca tutuklanma talebi ile sorgusu yapılan sanığa savunmasını yapmak üzere soruşturma aşamasında baro tarafından tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı olarak sanıktan tahsiline dair yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkralarından çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" ibarelerinin eklenmesi ile hüküm fıkrasından zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.