Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/16573
Karar No: 2013/23529
Karar Tarihi: 26.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/16573 Esas 2013/23529 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2012/16573 E.  ,  2013/23529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/07/2012 tarih ve 2010/165-2012/153 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin yayıncılık ve dershanecilik alanında "Çözüm" markası ile faaliyet gösterdiğini, davalı ile yapılan lisans sözlşemesi uyarınca davalının Çözüm markası ve bununla ilgili işaret, ünvan, şekil, resim, slogan ve her türlü tanıtım materyallerini Şırnak adresinde faaliyet gösterecek dershanesinde kullanabileceğini, sözleşme süresinin 5 yıl olduğunu, ancak davalı şirket tarafından söz konusu dershane devredilerek şirket ortaklarında değişme yapıldığı ve aynı adreste "Çözen" dershanesi olarak faaliyet göstermeye devam edildiğini, bu durumun sözleşme maddelerine aykırı olduğunu, yine sözleşme hükümleri uyarınca tüm ortakların da tüzel kişilik ile birlikte sorumlu olacağını, müvekkili şirket tarafından davalının sözleşme hükümlerini ihlal etmesi nedeni ile lisans sözleşmesinin feshedildiğini, lisans bedelinin tamamının maddi tazminat kapsamında ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 1.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiş, 03.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 28.698, 43 TL arttırmıştır.
    Davalılar vekili, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının sözleşmedeki şartları yerine getirmediğini, yayınları geç gönderdiğini, bu nedenle sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, dershanedeki mali problemlerden dolayı şirket ortaklarının el değiştirdiğini, yeni ortakların da çözüm dershanesi yayınlarından memnun kalmadıklarından dolayı sözleşmeye devam etmek istemediklerini bildirdiğini, sözleşmenin 4-5. maddesinin hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, TTK.nun 20/3 maddesi uyarınca tacirler arasındaki fesih ihbarlarının noter marifetiyle, iadeli taahhütlü mektupla veya telgrafla yapılması gerektiği, davacının ibraz ettiği ihtarname başlıklı belgenin davalıya gönderildiğini ispat edemediği, sözleşmenin ne davalı ne de davacı tarafça usulüne uygun olarak fesih olunduğundan söz edilemeyeceği, sözleşmenin her iki tarafça eylemli olarak sona erdirildiği, yayınların davacı tarafça geç gönderildiği ve sözleşmenin feshinde davacı tarafın tam kusurlu olduğu, davalı şirketin ortaklık yapısında değişiklik için davacının onay vermesi gerektiğine ilişkin sözleşme hükmünün ise BK. nun 19. maddesine aykırı olduğu, gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Türk Hukuk Sisteminde kural olarak, sözleşme serbestliği ilkesinin kabul edilmiş olduğu tartışmasızdır (Anayasa, m. 48/1; BK. 19.). Bu nedenle kişiler özel hukuk alanına giren bir sözleşmeyi yapıp yapmamayı veya kiminle yapacaklarını ve keza konusunu tayin ve kararlaştırma yetkisine sahiptir. Ancak bu serbestiye bazı sınırlamalar getirilmiştir (BK. m. 19, 20, MK. m. 23). Buna göre kanunların kesin surette emreylediği, hukuk kurallarına veya kanuna ve yahut kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı sözleşmeler geçerli olmayıp, BK. m. 20/1, MK. m. 23"e göre hukuki işlem-sözleşme-geçersiz olur.
    Üçüncü kişinin fiilini taahhüt; sözleşmenin bir tarafının diğer tarafına üçüncü kişinin her hangi bir fiilini taahhüt ederek bu fiilin gerçekleşmemesi halinde uğranılan zararı gidermeyi üstlenmesidir (BK. m. 110). Bu taahhütle yükümlülük altına giren kimse kendi fiilini taahhüt edecek yerde üçuncü kişinin fiilini taahhüt etmekte ve bu taahhüt ifa edilmediğinde, yani üçüncü kişi tarafından fiil yerine getirilmediğinde meydana gelen zararı ödemek zorunda kalmaktadır. Üçüncü kişinin filini taahhünde en belirgin özelliği taahhüde başkasının fiilinin konu ediliyor olmasıdır.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında 31.03.2006 tarihli "Lisans Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davacı şirketin "Çözüm" ibareli marka ve ticaret ünvanının davalı tarafından Şırnak il merkezinde kullanılması, davalı şirketin de öğrencileri adedince, davacı yayıncı şirket tarafından yayınlanan kitap setlerini bedeli mukabilinde satın alması, yayın sözleşmesinin her yılın Mayıs ayı sonuna kadar imzalanması, davalı dershanenin, yayın veya lisans sözleşmesine uymayarak sözleşmenin sona ermesine sebebiyet vermesi halinde, sözleşme süresi sonuna kadar tahakuk edecek lisans bedelini ödemeyi, şirket ortaklarının, davalı dershanenin edimini şahsen garanti etmeyi, davacının onayı olmaksızın dershanesinin ortaklık yapısında değişiklik yapılamıyacağının kararlaştırıldığı ve tarafların sözleşmeyi eylemli olarak sona erdirdiği taraflar arasında tartışmasıdır. Taraflar arasında bağıtlanan 5 yıllık sözleşmenin, 3 yılının ihtilafsız devamı, davalı şirketin hisse devrinin davacının onayına tabi tutulmasının, sözleşmenin tarafını belirleme özgürlüğü kapsamında, şirkete yeni ortak olanların taraflar arası sözleşmeyi imzalayacaklarının ise üçüncü kişinin fiilini taahhüt olarak değerlendirilecek olması karşısında, öncelikle sözleşmenin geçersiz olduğunu kabul etme olanağı bulunmamaktadır. Bunun yanında; mahkemece eğitim modelleri ve test kitaplarının geçikmeli gönderildiği, test sorularında hatalar bulunduğu belirtilerek davalının tam kusurlu olduğu kabul edilmişsede bu hususta doğru değildir. Öncelikle davalı, eğitim modelleri ve test kitaplarının gecikmeli gönderildiğini, test sorularında hata olduğunu kanıtlayamamıştır, bir an için bu hususların doğru olduğu kabul edilse dahi, davalı gecikme ve hatalı sorulara rağmen sözleşmeyi devam ettirerek, bu hususları kabul etmiş sayılır. Bunun yanında davalılar, mali porblemler nedeni ile şirket ortaklarında değişiklik olduğunu ve şirketin yeni ortaklarının davacı ile çalışmak istemediklerini bildirmeleri karşısında, sözleşmenin feshinde davacının kusurlu olduğunda kabul etme olanağı yoktur. Bu durum karşısında, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu göz önüne alınarak davalı şirket ile diğer davalı gerçek kişilerin davacıya karşı sorumlu olup olmadığı, değerlendirilerek, sorumlu iseler sorumlu oldukları miktar belirlenerek, karar verilmesi gerekir iken davacının reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi