Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/207
Karar No: 2020/5910
Karar Tarihi: 08.12.2020

Danıştay 10. Daire 2017/207 Esas 2020/5910 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/207
Karar No : 2020/5910

KARARIN DÜZELTİLMESİNİ İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : I. Huk. Müş. Yrd. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- … 3- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına ilişkin Danıştay Onuncu ve (Kapatılan) Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca verilen 12/04/2016 tarih ve E:2012/4323, K:2016/1900 sayılı kararın bozmaya ilişkin kısmının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar murisi ...'nın İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesi, … Mahallesi, … sokak, No:… adresindeki binanın yıkım çalışmalarında işçi olarak görev yaparken, 22/08/2008 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde vefat etmesi sonucu uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık olarak, davacı anne ... için 20.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi; davacı baba ... için 20.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi; davacı kardeş ... için 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam, 50.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, ...'un kendini yanıcı maddeyi ateşlemek suretiyle yaktığı sırada, vücudunda yanıklar oluşan davacıların mirasçısı ...'nın vefatı şeklindeki dava konusu olayda, davalı idarelerin hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, üçüncü kişinin kendini yakma eyleminin idarece yürütülen hizmetle olayın doğurduğu zarar arasındaki nedensellik bağını ortadan kaldırdığı, dolayısıyla olayda, idarenin gerek hizmet kusuru ilkesine, gerekse kusursuz sorumluluk ilkesine dayalı olarak sorumluluğundan söz etmeye olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacıların temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu ve (Kapatılan) Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca, temyize konu İdare Mahkemesi kararının, Sağlık Bakanlığı yönünden davanın reddine ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinin bulunmadığı, davacılar tarafından davalı Sağlık Bakanlığı'na yönelik ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, yıkım için gelinen bina sahibinin oğlunun güvenlik güçlerini aşarak çatı katına çıkması ve kendisini yakması olayında güvenlik hizmetinin yeterince işlememesi nedeniyle ortaya çıkan hizmet kusuru bulunduğu, dolayısıyla davacıların zararının hizmet kusuru ilkesine göre davalı İçişleri Bakanlığı'nca tazmin edilmesi gerektiği, İdare Mahkemesi tarafından, meydana gelen zararda davalı İçişleri Bakanlığı'nın hizmet kusuru dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyize konu kararın davalı Sağlık Bakanlığı yönünden davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına, davalı İçişleri Bakanlığı yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP_EDENİN_İDDİALARI : Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, olayda idarenin hizmet kusuru bulunmadığı gibi meydana gelen zararla nedensellik bağı kurulabilen bir idari eylem bulunmadığından idarenin kusursuz sorumluluğunun da söz konusu olmadığı, kendisini yakan üçüncü kişinin eyleminin zararla davalı idare tarafından yürütülen hizmet arasındaki illiyet bağını kestiği, ileri sürülerek Danıştay Onuncu ve (Kapatılan) Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca verilen kararın bozmaya ilişkin kısmının düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulüyle Danıştay Onuncu ve (Kapatılan) Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca verilen kısmen onama, kısmen bozma kararının bozmaya ilişkin kısmının kaldırılmasına ve İdare Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu ve (Kapatılan) Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca verilen 12/04/2016 tarih ve E:2012/4323, K:2016/1900 sayılı kararın bozmaya ilişkin kısmı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Davanın Reddine İlişkin Kısmı ve Reddedilen Manevi Tazminat Yönünden Davalı İdareler Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının, Reddedilen Maddi Tazminat Nedeniyle Davalı İdareler Lehine Nispi Vekâlet Ücretine Hükmedilmesine İlişkin Kısmı Yönünden İncelenmesi:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollama yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde ise, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun Hükmünde Kararname'nin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" kenar başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasında, ''Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir. '' hükmü düzenlenmiştir.
03/12/2010 tarih ve 27774 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibarıyla uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 12. maddesinde; "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz. " düzenlemesi, aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalılar İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın; yargılama aşamalarına, hukuk müşaviri aracılığıyla katkıda bulundukları, bu durumda, ret ile sonuçlanan bu davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da benimsendiği üzere, 659 sayılı KHK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılmış olsa dahi, 659 sayılı KHK'nın yürürlüğünden sonra karar verilmiş olması nedeniyle, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi zorunlu olup, "ilgili mevzuat" ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin anlaşılması gerektiği de açıktır.
Öte yandan; dava, toplam 50.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmış olup İdare Mahkemesince, davanın reddine ve reddedilen maddi tazminat talebi bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak belirlenen 5.750,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine ve reddedilen manevi tazminat tutarı için belirlenen 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verildiği görülmektedir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi, hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idareler lehine nispi vekâlet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak belirlenen 5.750,00 TL" ibaresinin "Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 1.100,00 TL" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacıların vekalet ücretine yönelik temyiz istemlerinin kısmen kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine,
2- Davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, hüküm fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nispi olarak belirlenen … TL" ibaresinin "Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen … TL" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Danıştay Onuncu ve (Kapatılan) Onbeşinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca verilen ve düzeltilmesi istenilen 12/04/2016 tarih ve E:2012/4323, K:2016/1900 sayılı kararda da belirtildiği üzere, yıkım için gelinen bina sahibinin oğlunun güvenlik güçlerini aşarak çatı katına çıkması ve kendisini yakması olayında güvenlik hizmetinin yeterince işlememesi nedeniyle davalı idarelerden İçişleri Bakanlığının hizmet kusuru bulunmaktadır.
Öte yandan; davacılar tarafından aynı olay nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla Bayrampaşa Belediye Başkanlığı, … Mühendislik-…, … ve … aleyhine açılan dava neticesinde ... İş (Sosyal Güvenlik) Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı ... yönünden 11.989,47 TL, davacı ... yönünden 4.011,78 TL maddi tazminat ve 4.715,00 TL cenaze, hastane ve yol masrafları olmak üzere toplam 20.716,25 TL maddi tazminatın, davacı ... için 75.000,00 TL, davacı ... için 75.000,00 TL ve davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 170.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Bayrampaşa Belediye Başkanlığı ve … Mühendislik-…'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup, ... Hukuk Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davalıların temyiz istemlerinin reddine, davacıların temyiz istemlerinin kabulü ile davacıların usuli kazanılmış hakları gözetilerek bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bu durumda; İdare Mahkemesince, meydana gelen zararda davalı İçişleri Bakanlığı'nın hizmet kusuru bulunduğu ve yukarıda bahsi geçen ... İş (Sosyal Güvenlik) Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı dikkate alınmak suretiyle yeni bir karar verilmesi gerektiğinden davalı idarenin kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi