Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/272
Karar No: 2013/2812
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/272 Esas 2013/2812 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/272 E.  ,  2013/2812 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 13.09.2005 tarih kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine 60 TL yoksulluk nafakası, müşterek 3 çocuk lehine ayrı ayrı 40"ar TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, nafakaların geçen zaman içerisinde yetersiz kaldığı belirtilerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 350 TL"ye, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 200"er TL"ye artırılmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; "Davanın kısmen kabulü ile; davacılardan ... için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının; davacılardan Kubra İçli için aylık 180,00 TL, ... için aylık 180,00 TL iştirak nafakası ile davacılardan .... için ise 180,00 TL iştirak nafakasının davacılardan ...."nın reşit olduğu tarih de gözönünde bulundurularak her yıl Ocak ayında enflasyon oranında artılarak davalıdan alınarak davacılara payları oranında ödenmesine" karar verilmiştir.
    Davacı vekili, yerel mahkemeye sunduğu dilekçesi ile nafakanın başlangıç tarihinin ve ... yönünden nafakanın başlangıç ve bitim tarihinin belirtilmesi için tavzih talebinde bulunmuş, yerel mahkemece davacı vekilinin tavzih talebi uygun görülerek 25.07.2012 tarihinde "Mahkememizin 05/06/2012 tarih ve 2009/277 Esas, 2012/176 Karar sayılı kararının 1 numaralı hükmünün beşinci sırasındaki ""....bulundurularak"" kelimesinden sonra, "" eklenmesine, ayrıca cümlenin sonuna ise talebin ... yönünden reddine"" cümlesinin eklenmesine, başlangıç tarihi olarak hükmün kesinleşme tarihi olduğunun belirtilmesine" şeklinde hüküm tavzih edilmiştir.
    Davacı vekili tarafından Yerel Mahkeme"nin 05.06.2012 tarihli kararı süresinde temyiz edilmiştir.
    Hükümlerin tavzihi; hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
    6100 sayılı HMK.nun 305, ( HUMK m. 455 te) ; "Hüküm müphem ve gayrivazıh olur veya mütenakız fıkralar ihtiva ederse icrasına kadar iki taraftan her biri ilamın tavzihini ve tenakuzun ref"ini isteyebilir" denmektedir.
    Bu madde hükmünde belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hakim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.
    Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması için, tavzih yoluna başvurulamaz. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. (YHGK"nın 14.06.1967 gün ve 1967/9-462 E, 300 K, sayılı ilamı)
    Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek yoktur. Kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebilir. Fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durmaz.
    İlamın icraya konulmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkündür. Hakim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemez. Bunun gibi hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip, bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde; kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice, tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandıramaz, genişletilemez ve değiştirilemez. (Prof, Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı, 2001. cilt 5, sayfa 5270 vd.)
    Somut olayda; Mahkemece tavzih yolu ile hüküm değiştirildiğinden tavzih kararı doğru görülmemiştir. Davacı tarafın asıl kararı da temyiz konusu yaptığı anlaşıldığından temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    1086 sayılı HUMK"nun 388/son maddesi (6100 sayılı HMK"nun 297/2 md) hükmüne göre, “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
    Nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder (28.11.1956 gün, 15 E, 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
    Buna göre, dava tarihinden geçerli olacak şekilde nafakaya hükmedilmesi gerekirken; kararda nafakanın geçerlik tarihinin ve müşterek çocuk Nazlı"nın dava sırasında reşit olduğu anlaşıldığından reşit olduğu tarihinde kararda açıkça gösterilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi