22. Hukuk Dairesi 2016/3135 E. , 2016/5125 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı şirkette muhasebeci olarak çalışan davacının 17.10.2011 tarihinde maaşının düzensiz ve geç ödenmesi, yıllık izninin kullandırılmadığı gibi yıllık izin ücretinin de ödenmediğini, fazla mesai yapılıp ücretinin de ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, davacının 15.12.2003 tarihinden sonra sabah 07:00"den akşam 19:00-22:00"a kadar çalışmaya başladığını, yine davacının cumartesi günleri de 07:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, bu fazla çalışmaya karşılık bir ücret ödenmediği gibi izin de verilmediğini, sadece son altı aydır iki haftada bir gün ayda toplam iki gün serbest zaman izni verildiğini, davacının resmi tatillerin 1 Ocak, 1 Mayıs ve 29 Ekim hariç tüm tatil günlerinde çalıştığı ve bu çalışmalarının da karşılığının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının maaşlarının geç ödenmesinden dolayı iş sözleşmesini tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, davalı şirketin işçilerin her türlü hak ve alacaklarını vaktinde ve tam olarak ödediğini, bu sebeple haksız ve tek taraflı olarak iş sözleşmesini fesheden davacıya kıdem tazminatı ödenmemesi gerektiğini, davalı şirkette fazla mesai çalışması yapılmadığını ve dolayısıyla da fazla mesai alacağı söz konusu olmadığını, davalı şirketin fazla çalışması yapılması halinde maaş bordrolarına yansıttığını, davacının maaş bordrolarında fazla mesaiye ilişkin fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğuna dair ihtirazi kayıt düşmediğini ve maaş bordrolarını imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki tahakkuk eden fazla mesai alacaklarının hesaplamada dışlanıp dışlanmadığı noktalarındadır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda, dosyadaki ücret bordolarının bir kısmı imzalı olup bir kısmı da imzasızdır. Bozma sonrasında fazla mesainin tahakkuk ettiği imzalı ücret bordrolarına ilişkin ayların fazla mesai hesaplamasında dışlanması gerekli iken hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai tahakkuk eden imzalı ve imzasız ücret bordrolarının tümünün fazla mesai alacağından mahsup edilmesi isabetli olmamıştır. Bu gerekçe ile mahkemece verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.