Esas No: 2022/4572
Karar No: 2022/3339
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4572 Esas 2022/3339 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4572 E. , 2022/3339 K."İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten basit yaralama suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62/1 ve 52/2-3. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.02.2019 tarihli ve 2017/37 Esas, 2019/215 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 15.02.2022 tarihli ve 2021/169 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.04.2022 tarihli ve 2022/25890 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, Mahkemesince sanığın müşteki jandarma görevlisi ...ü basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama eylemi nedeniyle basit yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, sanığın ayrıca görevi yaptırmamak için direnme suçundan da 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1, 265/3, ve 62/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 265/5. maddesinde yer alan "Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, yaralama eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunun şiddet unsurunu teşkil etmesi nedeniyle anılan Kanun’un 42. maddesi gereğince yaralama suçundan ayrıca mahkûmiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5237 sayılı TCK’nin 265. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçu, seçimlik hareketli bir suçtur. Kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılması ile bu suç oluşur.
Cebir kavramı, maddi ve manevi zorlamayı içermektedir. Maddi cebir, yaralama oluşturabilecek şekilde fiziksel güç kullanılmasıdır. Cebirin sınırı, kasten yaralama
suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında olmalıdır. Cebirle, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine sebebiyet verilirse, fail ayrıca bu suçtan da TCK’nin 265/5. maddesine göre cezalandırılır.
İncelenen dosya kapsamında; sanık ... hakkında Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2017 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı TCK’nin 125/3-a, 4, 86/2, 106/1-2. cümle, 265/1, 53. maddelerine göre hakaret, kasten basit yaralama, tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.02.2019 tarihli ve 2017/37 Esas, 2019/215 Karar sayılı kararları ile sanığın hakaret ve tehdit suçlarından beraatine, kasten basit yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından ise mahkumiyetine karar verilmiştir.
Bu mahkumiyet kararlarına karşı sanığın istinaf talebinde bulunması üzerine; istinaf mercii Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 16.03.2020 tarihli, 2019/1253 Esas ve 2020/520 Karar sayılı kararı ile kasten basit yaralama suçundan verilen hükme yönelik istinaf talebinin kesinlikten reddine, görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün ise; “1) Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2017 tarih ve 2017/93 Esas sayılı iddianamesinde, yalnızca "...şüphelilerin çalışmaları engelledikleri, jandarmaya zorluk çıkardıkları, kepçenin önüne durarak engelledikleri ve şüpheli ...'ın korucu Kazım Şengül'e hakaret ederek suratına dirseği ile vurduğunun" ifade edinilmesiyle yetinilerek, olayın gerçekleşme biçimi, sanık ve haklarında verilen kararlar istinaf incelemesine konu yapılmayan diğer kişilerin eylemlerinin neler olduğu ve ne şekilde direndiklerine dair hiç bir anlatım bulunmaması ile TCK'nin 265. maddesinde düzenlenen suç ancak "cebir veya tehdit" kullanılması halinde oluşacak olup, pasif direnme eylemlerinin bu suça vücut vermeyecek olmasının yanısıra sanığın katılan Kazım'a yönelik eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğunun kabul edilmiş olması karşısında;
Öncelikle, katılan Kazım ve diğer görevlilerin bu olaya ilişkin görev belgeleri temin edilerek dosya içerisine alınması, katılan Kazım'ın olay nedeniyle görevlendirilmiş olduğunun anlaşılması halinde, sanığın ...'ı yaralama eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir unsurunu oluşturacağı ve bu durumda ayrıca kasten yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olmayacağı da gözetilerek, kasten yaralama suçundan verilen kesin karara karşı CMK'nin 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin sağlanması ile sonucunun beklenmesi, ayrıca sanığın ve birlikte hareket ederek fiillerine TCK'nin 37/1. maddesinde iştirak ettiği kabul edilen diğer kişilerin direnme olarak bahsedilen eylemlerinin ne olduğunu açıkça gösteren usulüne uygun bir iddianame düzenlenmesi sağlanarak açılan davanın bu dosya ile birleştirilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun sonucuna göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
2) Sanık hakkındaki 6 ay 20 gün hapis cezasının, TCK'nin 50 ve 52. maddeleri uyarıca günlüğü 20 TL'den adli para cezasına çevrilmesi sonucunda, 4000 TL yerine 6000 TL olarak fazla ceza tayini,
3) Müştekilerin görev belgeleri temin edilmeden karar verilmesi” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Sanığın kasten basit yaralama eyleminin bütün olarak görevi yaptırmamak için direnme suçu içerisinde kalması durumunda kasten basit yaralama suçundan ayrıca cezalandırılmasına karar verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle sanığın korucu Kazım Şengül’e yönelik kasten basit yaralama eyleminin bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığının mahkemesince değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle; Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık ... hakkında kasten basit yaralama suçundan Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.02.2019 tarihli ve 2017/37 Esas, 2019/215 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.