Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 50.000.00 YTL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar tarafından istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.11.2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan D S. Tic. A.Ş. vekili Avukat M. O. E. ile karşı taraf vekili Avukat H. O. geldiler. Diğer davalı ile ihbar olunanlar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 21.01.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sağ femur kemiği orta kesimden itibaren ampute edilmesi ile % 57 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere; alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde "ibra" denir. İbranamenin kural olarak işçiye yapılmış olan ödeme ile sınırlı olmak üzere bağlayıcılığı asıldır. Maddi tazminata ilişkin kısmi davadan feragat edildiği, maluliyet ile kusurun aidiyet ve oranları uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık Gölcük 2.noterliğinin10.05.2002 günlü vekaletnamesi ile davacının verdiği yetkiye dayanılarak davacı adına H.B. tarafından imzalanan 13.05.2002 tarihli ibranamenin geçerli olup olmadığı giderek davacının bu ibranamenin düzenlenmesinden sonra manevi tazminat isteminde bulunmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlık konusu 13.05.2002 tarihli ibranameye göre dava konusu olay nedeniyle 8.000.000.000TL’sı maddi ve 2.000.000.000TL’sı manevi tazminata karşılık olmak üzere davalı T.İnş. Mad. San. Tic. Ltd. Şti tarafından Ziraat Bankası Artova şubesine ait 30.07.2002 keşide tarihli 33857 ve 33858 numaralı beheri 3.000.000.000TL bedelli iki adet çek ile Vakıfbank Sincan-Ankara şubesine ait 30.09.2002 keşide tarihli H1738571 numaralı 2.000.000.000 TL ve Finansbank Siteler-Ankara şubesine ait 11.10.2002 keşide tarihli
1664471 numaralı 2.000.000.000.TL bedelli olmak üzere 4 adet çekin verilerek işverenin ibra edildiği açıklanmış ve vekâletnamesindeki yetkiye dayanılarak kazalının vekili H. B. tarafından imzalanmıştır.
İbranamede yazılı çeklerden Ziraat Bankasına ait 30.07.2007 gün ve 33858 numaralı olanın bedelinin ödenmediği, aynı gün ve 33857 numaralı 3.000.000.000TL’lık diğer çekin ibraz eden B. B.’a günün de ödendiği, 2.000.000.000TL bedelli çeklerden Vakıfbank’a ait olanın ibrazı üzerine ödendiği, Finansbank’a ait olanın ise bankaya sunulmadığı ancak davalı T. İnş. Mad. San. Tic. Ltd. Şti tarafından kazalı “N. G. alacağına karşılık” açıklaması ile vekil H. B.’ın İş Bankası Hendek Şubesindeki hesabına havale suretiyle 11.11.2002 tarihinde 2.000.00.000TL yatırıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da ibraname ile ilgili olarak davacının savunması da alınarak geçerli bir ibranamenin bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra sonuca varılması gerektiği açıktır.
Yapılacak iş maddi tazminata ilişkin kısmi davadan feragat edilmiş olmasına göre ibraname de yazılı çeklerden tahsil edilenlerin davacı ya da onun adına para tahsiline yetkili vekiline ödenip ödenmediği, böyle bir ödeme varsa yapılan ödemelerin manevi tazminatı da kapsayıp kapsamadığı konusunda davacının da savunması alınmak ve gerektiğinde davacıyı da isticvap etmek suretiyle geçerli bir ibraname olup olmadığını belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde, geçerli bir ibraname olup olmadığı yöntemince araştırılmadan ve davalı tarafça sunulan ibranameye itibar edilmemesinin gerekçeleri açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre davalıların manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının ilerde incelenmesine, davalılardan D M.San.Tic.A.Ş. yararına takdir edilen 500.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 06.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.