8. Hukuk Dairesi 2014/9455 E. , 2014/9452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2009
NUMARASI : 2002/620-2009/334
A.. U.. ile birleşen dosya ve müdahil davacılar A.. A.., R.. A.. ile Hazine, Ş. Köyü Tüzel Kişiliği ve İ. Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bozova Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.10.2009 gün ve 620/334 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tapulama harici taşlık olarak tespit dışı bırakıldığını, 60-70 yılı aşkın bir süredir vekil edeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, aralıksız çekişmesiz malik sıfatı ile zilyet olduğunu açıklayarak, yaklaşık 100 dönümlük yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Müdahil davacılar Abdullah ve R.. A.., harçlandırdıkları dilekçeleriyle; davacının dava açtığı taşınmazda kendilerinin de hakkı bulunduğunu, kendi zilyetliklerinde bulunan taşınmazda davacının hak ve alakasının bulunmadığını iddia ederek tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Ş.r (K.) Köyü Tüzel Kişiliği; davaya bir cevap vermemiştir.
Mahkemece; müdahil davacıların davalarının HUMK"nun 409/5 madde uyarınca açılmamış sayılmasına, davacının davasının Kısmen Kabulüyle Fen Bilirkişi Recep Sürücü ve Harita Bilirkişisi İbrahim Halil Karınca tarafından hazırlanan 20.01.2009 tarihli krokide B harfiyle gösterilen 26154,17 m2 ve C harfiyle gösterilen 48286,83 m2 yüzölçümündeki taşınmazın "Tarla" niteliğinde davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hükmün; kabule ilişkin bölümü, davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın Bozova Kadastro Müdürlüğü"nün karşılık yazısına ve dosya içinde yer alan paftasına göre; 29.04.1976 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında 766 sayılı Kanun"un 2. maddesi gereğince "Taşlık" olarak tespit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; taşlık nitelikli bir taşınmazın imar-ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılması mümkündür. Bunun için bu yerin imar ve ihyasının emek ve para harcanarak tamamlanması zorunludur. İmar-ihya tamamlandıktan sonra zilyetlik süresinin aralıksız, davasız en az yirmi yıl süreli olması gerekir. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için, 1985 ve sonraki tarihlere ait hava fotoğraflarından yararlanılmış ise de, hava fotoğrafları 19.09.2002 olan dava tarihinden 20 yıl önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik süresini gösteren tarihlere ait olmadığı gibi, hava fotoğrafları uzman teknik bilirkişiler tarafından da uygulanmamıştır. Bu kapsamda, dava konusu taşınmazın niteliği ve kullanım süresi bakımından tereddüt oluşmuştur.
Bilindiği üzere ve kural olarak; bir taşınmazın imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının en iyi belirlenme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihi olan 19.09.2002 tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait (1982-1972 yılları arasında) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenmiş fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise Kadastro İl Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotogrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle açıklanan hava fotoğrafları ve paftalar uygulanarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin imar ihyanın hangi tarihleri de tamamlandığının ve zilyetliklerinin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılması, taşınmazlar üzerinde bulunan fıstık ağaçlarının deliceden ya da bıtım ağaçlarından aşılanıp aşılanmadığı, hava fotoğraflarında taç durumlarına göre, görünüp görünmediği hususunda ayrıntılı rapor alınması, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarının ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar - ihya işlemlerinin başladığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlenmesi, bundan ayrı tapulama sırasında komşu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, yukarıda açıklandığı biçimde teknik yerel bilirkişi ve taraflar aracılığıyla zemine uygulanması, komşu kayıt ve belgelerin dava konusu tescili istenen yerin yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokinin üzerinde işaretlenmesinin sağlanması, HMK"nun 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip Mahkeme Hakimi tarafından onaylanıp dosya arasına konulmasından sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu eksiklikler yerine getirilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükmün kabule ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan